Başında fe olan 9 harfli 35 kelime var. Fe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fe olan kelimeler listesine ya da sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FERSAHLIK
-
-
Arası herhangi bir fersah olan
- "30 fersahlık yol."
-
Arası herhangi bir fersah olan
- FEODALİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Derebeylik
-
[isim]
Derebeylik
- FENALAŞMA
-
-
[isim]
Fenalaşmak işi
- "Mebrure, Hatice'nin böyle birdenbire fenalaşmasından ürkerek ayağa kalktı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Fenalaşmak işi
- FERAHFEZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri
- FELSEFECİ
-
-
[isim]
Felsefe incelemeleri yapan kimse
-
Felsefe öğretmeni
-
[isim]
Felsefe incelemeleri yapan kimse
- FERAHLAMA
-
-
[isim]
Ferah duruma gelme
-
[isim]
Ferah duruma gelme
- FELEKİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök bilimi
-
[isim]
Gök bilimi
- FELÇLİLİK
- ...
- FEHMETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Anlamak, kavramak
-
[-i]
Anlamak, kavramak
- FETHETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak
- "Mekânı fethetmek bir marifettir fakat mekânla beraber zamanı da fethetmek yüz misli değerindedir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak
- "Fettan bir kızcağız, İstanbul'u fethetmişti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[-i]
Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak
- FETİHNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerin alındığını müjdelemek için hükümdarların yabancı devlet adamları, şehzadeler, valiler vb.ne yazdıkları resmî mektup
-
[isim]
Bir yerin alındığını müjdelemek için hükümdarların yabancı devlet adamları, şehzadeler, valiler vb.ne yazdıkları resmî mektup
- FERAGATLİ
-
-
[sıfat]
Vazgeçebilen, özveride bulunabilen, özveri gösterebilen
-
[sıfat]
Vazgeçebilen, özveride bulunabilen, özveri gösterebilen
- FERASETLİ
-
-
[sıfat]
Anlayışlı
- "Çok ferasetli valimiz de buna benzer öğütlerde bulunmuştur." (Kemal Bilbaşar)
-
[sıfat]
Anlayışlı
- FERAHNÜMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- FERACELİK
-
-
Ferace yapmaya elverişli (kumaş)
-
Ferace yapmaya elverişli (kumaş)
- FENLENMEK
-
-
[nsz]
Yaşına göre bilmemesi gereken şeyleri öğrenmiş olmak
- "Ben seni alık sanıyordum ama sen epey fenlenmişsin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[nsz]
Yaşına göre bilmemesi gereken şeyleri öğrenmiş olmak
- FERMENELİ
-
-
[sıfat]
Fermenesi olan
- "Bu şehrin gençleri de çakşırlı, fermeneli; bıçak ve tüfek oyunu oynar, türkü söyler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Fermenesi olan
- FEODALİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Derebeylik sistemi
-
[isim]
Derebeylik sistemi
- FEDERATİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Federalizme bağlı veya uygun olan
-
[sıfat]
Federalizme bağlı veya uygun olan
- FEVKALADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik
- "Çok güzel bir kadın, kumral, orta boylu ama çok mütenasip, fevkalade endamlı." (Refik Halit Karay)
-
Aşırı, çok fazla
- "Eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş." (Haldun Taner)
-
[ünlem]
"Çok iyi, çok üstün, çok güzel" anlamlarında beğeni ifade eden bir söz
- "Yemek nasıldı?- Fevkalade!"
-
[sıfat]
Alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik