Sonunda fa olan 4 harfli 15 kelime var. FA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fa olan kelimeler listesine ya da başında fa olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AF, FA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KOFA

  1. [isim] Hasır otu

SAFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bakınız sefa

ŞİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma
    • "Hastalara türlü maceralarla şifa vermesini ben bilirim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Aksırık öksürük derken kızcağız şifayı kapmış." (Atilla İlhan)

YAFA

  1. [isim] Kalın kabuklu, çekirdekli bir tür portakal

DEFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kez, kere
    • "İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı." (Yahya Kemal Beyatlı)

VEFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgiyi sürdürme, sevgi bağlılığı
    • "Biz, mağlup olduğumuz için sizden cesur görünüyoruz ve vefamız daha sağlamlaşıyor." (Aka Gündüz)

CEFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyük sıkıntı, üzgü, eziyet, zulüm
    • "Esirlikte ve cefada, millet ruhunu tavlandıran bir sır olduğuna o akşam inandım." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Mektubumda yazmamış mıydım, senin yüzünden ne cefalar çektiğimi?" (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Hediye istemezler, fazla kıskanmazlar, cefaya katlanırlar, can sıkmazlar." (Peyami Safa)

İTFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söndürme
  2. Sönüm
  3. Sönüm

ALFA

Kelime Kökeni : Yunanca

  1. [isim] Yunan alfabesinin birinci harfi

KAFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan başı, ser
    • "İpini koparmış aylakla, çiçeği burnunda asistan, dejenere mirasyedi ile ağır işçi, burada dirsek dirseğe kafa cilalardı." (Haldun Taner)
    • "Benimle kafa çekmenin onlar için pek keyifli olduğunu sanmıyorum." (Erhan Bener)
    • "Ona birisi kafayı çekmekte olduğunu söyleseydi, kılı bile kıpırdamazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Ne gücünü aşan meseleler için çene yormaya, kafa eskitmeye niyeti vardı ne de kendi başarısızlıkları için suçlu aramaya..." (Tarık Buğra)
  2. Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü
    • "Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman..." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Saz, söz başlasın, içki ile kafalar iyice dumanlansın, cümbüş tam kıvamını bulsun." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Ahmet de bize varır varmaz kafayı yere vurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu
  4. Mekanik bir bütünün parçası
    • "Distribütör kafası."
  5. Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek
    • "Kafasının faaliyetini fikirden ziyade işe vermiş." (Yahya Kemal Beyatlı)
  6. Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet
    • "Kalbi ve kafasıyla daima yeni, daima genç kaldı." (Yusuf Ziya Ortaç)

ŞUFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ön alım

SOFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer, hol
    • "Bir sabah kalktım, sofaya muhtar önde bütün köylü yığılmış." (Halide Edip Adıvar)

TUFA
...
SEFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
    • "Her şahsa kendi ismiyle sefa geldin derdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Şöyle bir iki parça, sağlam nevinden irat ve akar edinip efendi efendi yan gel, sefana bak." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Uzun yıllar cefasını çektiği Yokuş'un sefasını sürecekti artık." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Eğlence, zevk, neşe
    • "Beni tam manasıyla mesut eden de asıl bu çeşit tatil sefalarıydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

URFA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü