Başında f olan 5 harfli 155 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FASON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim
-
Malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan mal, fason mal
-
[isim]
Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim
- FLEOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çayır otu (Pheleum pratense)
-
[isim]
Çayır otu (Pheleum pratense)
- FULYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)
-
[isim]
Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)
- FİREZ
-
-
[isim]
Ekin
- "Ekine firez derler / Güzele beyaz derler." (Halk türküsü)
-
Biçilmiş tarlada kalan tahıl kökleri, anız
- "Frezleri, biçerdöverlerin oraya buraya fırlattığı sapları tepeleyerek geçtiler." (Yahya Kemal)
-
[isim]
Ekin
- FREZE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tornacılıkta, bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik alet
-
Frezeleme işinde kullanılan takım tezgâhı
-
[isim]
Tornacılıkta, bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik alet
- FORMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Biçim, şekil
-
Öğrencilerin, sporcuların, bazı mesleklerde çalışanların giydikleri, bağlı bulundukları okul, spor kulübü veya meslekleri belirten tek tip giysi
-
Tek kâğıt tabaka üzerine basılan on altı sayfalık kırılmış kitap parçası
- "Forma başında olduğu için sık sık aynı yerinden açılan kitabın o cümlesine tesadüf etti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Biçim, şekil
- FİLSİ
-
-
[sıfat]
Fili andıran, file benzeyen, fil gibi
-
[sıfat]
Fili andıran, file benzeyen, fil gibi
- FRENK
- ...
- FULAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- "Boynuna bulut mavisi bir fular bağlamıştı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- FARBA
-
-
[isim]
Fırfır
-
[isim]
Fırfır
- FESİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma
- "Fesih kararı."
-
Dağıtma, dağıtılma
- "Parlamentonun feshi."
-
[isim]
Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma
- FİGAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bağırarak ağlama, inleme
- "Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle." (Erzurumlu Emrah)
-
[isim]
Bağırarak ağlama, inleme
- FİGÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
-
Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
- "Bale figürü. Dans figürü."
-
Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- FITIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
- "Musiki hocamız genç yaşında bir fıtık ameliyatı sonunda ölmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
- FODLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir tür ekmek
-
[isim]
Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir tür ekmek
- FLÖRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dürtücü kılıç
-
Bu kılıç kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
-
[isim]
Dürtücü kılıç
- FERDİ
- ...
- FAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Yalnız, ancak, ama, lakin
- "Ellilik, kır saçlı fakat dinç, okkalı bir adam bağırdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[bağlaç]
Yalnız, ancak, ama, lakin
- FARAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplanan süprüntüleri alıp atmak için kullanılan teneke veya plastikten yapılmış kısa saplı bir tür kürek
- "Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Toplanan süprüntüleri alıp atmak için kullanılan teneke veya plastikten yapılmış kısa saplı bir tür kürek
- FİDAN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yeni yetişen ağaç veya ağaççık
- "Elma fidanı. Gül fidanı."
- "Fidan gibi bir boy, yağız bir çehre, üst dudağında hafif bir gölge." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Başka bir yere dikilmek için bulunduğu yerden çıkarılan taze ağaç, dikme
- "Evlendiklerinin haftası, oraya iki gül fidanı dikmişlerdi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yeni yetişen ağaç veya ağaççık