Sonunda et olan 6 harfli 161 kelime var. ET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde et olan kelimeler listesine ya da başında et olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akar
    • "Başladı, her ay, akaretlerinden kira toplar gibi tıkır tıkır faizleri toplamaya." (Ercüment Ekrem Talu)

AFİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
    • "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
    • "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

HALVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Issız yerde yalnız kalma
  2. Issız ve kapalı yer
  3. Hamamlarda çok sıcak küçük yer

MİNNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana
    • "Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı." (Haldun Taner)
    • "Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma
    • "Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir minnet duygusu altında eziliyordu." (Necati Cumalı)

ADAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşmanlık

CİNNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Delilik
    • "Ayol, duydunuz mu? Fahim Bey cinnet getirmiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)

GAYRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çalışma, çaba, çalışma isteği
    • "Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." (Mahmut Yesari)
    • "Gayret dayıya düştü; bu işe sen el atmazsan olmayacak."
    • "Eh, dedi, elimizden geldiği kadar gayret ederiz." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Azar azar fakat ısrarlı bir gayret göstermeye başladı." (Peyami Safa)
  2. Koruma, esirgeme, kayırma duygusu
    • "Hemşehrilik gayreti."
  3. Kutsal sayılan şeylere yabancıların saldırmasını görmekten doğan dayanamama duygusu

CENNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî inanışlara göre dünyada iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz bir mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak, behişt
    • "Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni." (Yunus Emre)
    • "Bu cennet gibi yerler gözümde zindan kesiliyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Herhangi bir şeyden fazlasıyla bulunan yer
    • "Kitap cenneti."
  3. [sıfat] Çok güzel, huzur veren (yer)
    • "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?" (Mehmet Akif Ersoy)

VAHDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olma, tek olma, birlik, teklik

ZEAMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tımar

HAŞMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görkem

HİDDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öfke, kızgınlık
    • "Hiddet ve nefretimden kalbim çarpıyordu." (Ömer Seyfettin)
    • "Hele sokakta yüksek sesle gülenler olursa kendisiyle eğleniyorlar sanarak hiddetten kuduruyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

EYALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il
  2. Osmanlı İmparatorluğu'nda en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi

LÜKNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dilde pelteklik, tutukluk

GURBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğup yaşanılmış olan yerden uzak yer, gurbetlik
    • "Ben gurbette değilim / Gurbet benim içimde." (Kemalettin Kamu)
    • "İçinde gurbet acısına benzer bir sızı duyuyordu." (Haldun Taner)

İZAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görelik

MİLLET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
    • "Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin layemut abidesidir." (Atatürk)
  2. Bir yerde bulunan kimselerin bütünü, herkes
    • "Millet tütün paralarını alınca borcunu öder." (Necati Cumalı)
  3. Benzer özellikleri olan topluluk
    • "Şu kadın milletinin kıskançlığının hiç sonu yok." (Ahmet Mithat)

AHİRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya, öteki dünya
    • "Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ZULMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karanlık
    • "Görmek için aydınlık ve görülmemek için zulmet lazımdı." (Falih Rıfkı Atay)

KORNET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pistonlu orkestra çalgısı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü