Sonunda et olan 4 harfli 12 kelime var. ET ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde et olan kelimeler listesine ya da başında et olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Podösüet

ALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
    • "Sen kalktın, onu şakaya, latifeye, alaya alet etmek istedin." (Ömer Seyfettin)
    • "Mustafa Kemal'de tek olmayan şey, 'alet olmak' zaafı idi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt
    • "Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
  4. Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa
    • "Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÖLET

  1. [isim] Öldürücü hastalık salgını, kıran

ADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sayı
  2. Tane
    • "Toplananların adedi dokuz on bini geçince bir silah patlatılacaktı." (Ömer Seyfettin)

EMET
...
EBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk
    • "İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

AYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
    • "Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu." (Ömer Seyfettin)

LİET

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Şarkı

ÖZET

  1. [isim] Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke
    • "Romanın özeti."
  2. Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin

AFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
    • "O yıl su baskınları bir afet gibiydi."
  2. Kıran
  3. [sıfat] Çok kötü
    • "Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
    • "Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale." (Yahya Kemal Beyatlı)
  5. Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk

EVET

  1. [edat] "Öyledir" anlamında doğrulama veya tasdik kelimesi, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
    • "Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Konuşma arasında cümlenin olumlu anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
    • "Gidip kendisiyle konuştum evet sonra da..."

DÜET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İki ses veya iki müzik
  2. İki kişi tarafından karşılıklı söylenen şarkı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü