Başında olan 5 harfli 42 kelime var. Dü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dü olan kelimeler listesine ya da sonu dü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında dü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÜRTÜ

  1. [isim] Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
    • "Sevgi bir dürtüdür."

DÜMEN

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketli parça
    • "Herhâlde kaçmayı düşünüyor olmalıydı. Yolun kenarındaki tek tük ağaçlara doğru dümen kırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Kimimiz dümen tutar mavnalarda / Kimimiz çımacıdır halat başında." (Orhan Veli Kanık)
    • "Başımıza gelenler, son elli yılda ekonominin dümenini elinde tutan sıfırlardan kaynaklanıyor." (Aydın Boysan)
  2. Yönetim, idare
  3. Dalavere, hile
    • "Hani öldürseler yaşayamazdı bensiz? Yalan mıydı? Dümen miydi?" (Orhan Kemal)

DÜRZİ
...
DÜŞEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
    • "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
  2. Umulmayan iyi bir rastlama
    • "Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu."

DÜRZÜ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] Ağır hakaret ve küfür sözü

DÜGAH
...
DÜĞME

  1. [isim] Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı
    • "Sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan, herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça
    • "Radyonun düğmesi."
  3. Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı
    • "Kalkan balığının düğmeleri."

DÜBEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de beş benekli yüzünün üste gelmesi

DÜZGÜ

  1. [isim] Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, norm
  2. Önceden belirlenmiş kalıp, norm

DÜLEK
...
DÜNYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun
    • "Fakat kendi tabiri üzerine dünya başına yıkılmış zannetti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "... bütün dünya bir araya gelse fikrimi değiştiremez." (Ömer Seyfettin)
    • "Seni dünya gözüyle bir daha görmeyi nasip edene şükrolsun." (Yahya Kemal)
    • "Eve döneyim desen Feneryolu istasyonuna dünya kadar yol var." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Dış, çevre, ortam
    • "Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  3. İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu
    • "Batı dünyası. Doğu dünyası."
  4. Meslek veya iş birliği içinde bulunma, camia
    • "Ressamlar dünyasında onun yeri ayrıdır."
  5. [zamir] Elgün, herkes
  6. Duygu, düşünce ve hayal âlemi
    • "Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)

DÜRME

  1. [isim] Dürmek işi
  2. İçine peynir, kıyma vb. konularak yenilen pişmiş yufka, gözleme
  3. Lahana

DÜYUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Borçlar

DÜŞES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dükün karısı

DÜŞÇÜ

  1. [sıfat] Hayalperest
    • "Ancak onun gibi düşçü olanların yapabileceği bir atılımla gönüllü yazılmasını minnet ve şükranla karşıladı." (Atilla İlhan)

DÜĞÜN

  1. [isim] Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılan tören, eğlence, cemiyet
    • "Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." (Aka Gündüz)
  2. Bir olayı kutlamak için yapılan büyük eğlence veya tören

DÜNKÜ

  1. [sıfat] Bugünden bir önceki günle ilgili
    • "Dünkü gün. Dünkü yağmur."
  2. Yakın geçmişteki
    • "Dünkü kaplan, bir kül kedisi yumuşaklığı ile göğsüme yaslandı." (Aka Gündüz)
  3. Acemi, yeni, toy
    • "Daha dünkü damatla böyle çabucak yüzgöz olup rezaleti ayyuka çıkarmak olur mu hiç?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

DÜZEY

  1. [isim] Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye
    • "Su düzeyi."
  2. Bir kursun basamaklarından her biri, kur (I)
  3. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye
    • "Eğitim düzeyi. Kültür düzeyi."

DÜBEL

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva
  2. 4-20 mm çaplarında, uçları yarık ve tırtıllı, baş tarafı uca doğru daralan delikli, orta sert veya sert plastikten yapılmış özel kavela

DÜŞÜŞ

  1. [isim] Düşme işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü