Başında do olan 8 harfli 82 kelime var. Do ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde do olan kelimeler listesine ya da sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında do bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DO, OD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOĞRANIŞ
...
DOMİNANT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Baskın

DOĞANŞAR
...
DOLAKSIZ

  1. [sıfat] Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
    • "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)

DOLGANCA
...
DOMESTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Evcil
  2. Yerel, yerli
  3. [isim] İç, ülke içi

DOLMUŞÇU

  1. [isim] Dolmuş işleten kimse
    • "Dolmuşçuların çoğu da babasının, anasının evini satarak bir araba edinmiştir." (Falih Rıfkı Atay)

DOLUNMAK
...
DOKUNSAL

  1. [sıfat] Dokunum ile ilgili olan

DOĞUMSAL

  1. [sıfat] Doğumdan, soydan gelen
    • "Doğumsal kalp hastalıkları."

DOLAMBAÇ

  1. [isim] Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı
    • "Bu yolun dolambaçları çoktur."
  2. İç kulak
  3. Başlık
    • "Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma." (Halk türküsü)

DOMALMAK

  1. [nsz] Dizler bükük, baş ileride, çömelmiş bir durum almak

DOĞRAYIŞ

  1. [isim] Doğrama işi veya biçimi

DOKUZTAŞ

  1. [isim] Dokuz taşla oynanan ve taşların yerleri ile yürütme yolları çizgilerle gösterilen oyun, dokurcun

DOSDOĞRU

  1. [sıfat] Çok doğru
  2. [zarf] Sağa sola sapmadan
    • "Dosdoğru dayımın karşısına geçerek bağırdım." (Peyami Safa)

DONANMAK

  1. [nsz] Giyinip kuşanmak, süslenmek
  2. [-le] Yayılıp kaplanmak
    • "Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı."
  3. [-le] Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek
    • "Bu gördüğünüz yol şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek
    • "Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı." (Aka Gündüz)

DONUKLUK

  1. [isim] Donuk olma durumu
    • "Yüzünde kendisi kadar ehemmiyetli olmayan mahluklarla konuşmaya mecbur kalmış bir yarı tanrı donukluğu vardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)

DOLAŞMAK

  1. [nsz] Gezmek, gezinmek
    • "Belki otuz defa belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Doğru gitmeyip yolu uzatmak
    • "Bu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız."
  3. Dönüp başka bir yönden gelmek
    • "Dolaş da arka kapıdan gel."
  4. Kan, damarlarda yer değiştirmek
    • "Damarlarında aynı kan dolaşıyor."
  5. Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek
    • "Saçları taranmamaktan dolaşmış."
  6. [-i] Bir yeri belli bir amaçla gezmek
    • "Müzeleri dolaşmak."
  7. Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek
  8. Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek
  9. Gezinmek
  10. Çok kimse tarafından söylenmek
  11. Belirmek
    • "Başında dolaşan bir tehlikeden bahsediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DONDURMA

  1. [isim] Dondurmak işi
  2. Şekerli sütün veya meyve sularının dondurulmasıyla hazırlanan soğuk yiyecek
    • "Dondurmalarını yalaya yalaya dolaşmaya başladılar." (Necati Cumalı)

DOKSANLI
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü