Başında da olan 6 harfli 48 kelime var. Da ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde da olan kelimeler listesine ya da sonu da ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında da bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DALICI
-
-
[isim]
Su altına dalan kimse veya hayvan
-
[isim]
Su altına dalan kimse veya hayvan
- DAVACI
-
-
[isim]
Dava eden kimse, savlayıcı, müddei
- "Davacı yerinde kimseler yok." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Dava eden kimse, savlayıcı, müddei
- DAĞCIL
-
-
[sıfat]
Dağ şartlarına ve iklimine göre yetiştirilen bitki
-
[sıfat]
Dağ şartlarına ve iklimine göre yetiştirilen bitki
- DAMSIZ
-
-
[sıfat]
Damı olmayan
- "Taş yığınlarının yanında damsız birkaç ev kümesi etrafında bir gölge kırık bir tencereyi kaynatıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Damı olmayan
- DAMBIL
- ...
- DANACI
-
-
[isim]
Dana çobanı
-
[isim]
Dana çobanı
- DALMAK
-
-
[-e]
Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
- "Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler." (Haldun Taner)
- "İlk geldiğimizde hava değiştirmekten olmalı, dalıp gidiyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Bir yerin içine girmek
- "İkisi uçar gibi kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri daldılar." (Haldun Taner)
- "Biz bir dalıp çıkacağız."
-
[nsz]
Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek
- "Çocuk ateşi çıkınca daldı."
- "Nerede bulunduğu belli olmaz, her yere dalıp çıkar."
-
[nsz]
Uyumak
- "O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
- "Yemek hazır, kitaba çok dalmışsınız, buyurunuz." (Peyami Safa)
-
Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak
-
[-e]
Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
- DAMACI
-
-
[isim]
Dama oyuncusu
-
[isim]
Dama oyuncusu
- DAHİLİ
- ...
- DAZKIR
-
-
[isim]
Ot bitmeyen, tuzlu, kıraç, kurak, yarı bozkır, yarı çöl özelliği gösteren yer
-
[isim]
Ot bitmeyen, tuzlu, kıraç, kurak, yarı bozkır, yarı çöl özelliği gösteren yer
- DAHİCE
- ...
- DALSIZ
-
-
[sıfat]
Dalı olmayan
-
[sıfat]
Dalı olmayan
- DARICA
- ...
- DALGIR
-
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
- DAĞLIÇ
-
-
[isim]
Kıvırcık koç ile Karaman koyununun birleşmesinden doğan melez koyun
-
[isim]
Kıvırcık koç ile Karaman koyununun birleşmesinden doğan melez koyun
- DAMALI
-
-
[sıfat]
Üstünde kareler bulunan
- "Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Üstünde kareler bulunan
- DARGIN
-
-
[sıfat]
Darılmış olan, küskün
- "Hasan Ağa büyük oğlu ile dargındı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bu olaydan sonra benimle aylarca dargın durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Soğuk, ilgisiz
- "Annem, bahçe kapısında beni iki dargın kelime ile karşıladı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Darılmış olan, küskün
- DANTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü, tentene
- "Gözlerini açıp Maviş Hanımı elinde tığ, pencerenin önüne oturmuş, sabırla dantel örüyor görmüyor mu?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü, tentene
- DAHASI
-
-
[isim]
Fazlası, ilavesi
- "Dahası var fakat dahasını siz merak edip arayın, bulun." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Fazlası, ilavesi
- DALGIN
-
-
[sıfat]
Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan
- "Kendi kendine mırıldanır gibiydi, dalgındı." (Tarık Buğra)
-
Dikkatini belirli bir konu üstünde toplayamayan
-
[zarf]
Kendinden geçmiş bir durumda
- "Hasta dalgın uyuyor."
-
[sıfat]
Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan