Başında ces olan 19 kelime var. Ces ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ces olan kelimeler listesine ya da sonu ces ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ces bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CESARETLENDİRME, CESARETSİZLENME
CESARETLENMEK, CESARETSİZLİK
CESARETLENME, CESARETLİLİK, CESARETSİZCE
CESARETLİCE
CESARETSİZ
CESAMETLİ, CESARETLİ
CESURANE, CESURLUK
CESAMET, CESARET, CESURCA
CESET, CESİM, CESUR
C E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
CE, ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CESARETSİZLENME
- ...
- CESARETLENDİRME
-
-
[isim]
Cesaretlendirmek işi, yüreklendirme, yiğitlendirme
-
[isim]
Cesaretlendirmek işi, yüreklendirme, yiğitlendirme
- CESARETLENMEK
-
-
[nsz]
Yılgınlığı gitmek, yüreklenmek, yiğitlenmek
-
[nsz]
Yılgınlığı gitmek, yüreklenmek, yiğitlenmek
- CESARETSİZLİK
-
-
[isim]
Cesaretsiz olma durumu, yüreksizlik
-
[isim]
Cesaretsiz olma durumu, yüreksizlik
- CESARETLİLİK
-
-
[isim]
Cesaretli olma durumu, yüreklilik
-
[isim]
Cesaretli olma durumu, yüreklilik
- CESARETLENME
-
-
[isim]
Cesaretlenmek işi, yüreklenme, yiğitlenme
-
[isim]
Cesaretlenmek işi, yüreklenme, yiğitlenme
- CESARETSİZCE
- ...
- CESARETLİCE
- ...
- CESARETSİZ
-
-
[sıfat]
Yüreksiz
-
Çekingen
-
[sıfat]
Yüreksiz
- CESARETLİ
-
-
[sıfat]
Yürekli
- "Daha cesaretli bazıları kucaklaşarak birbirlerini öperlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Yürekli
- CESAMETLİ
-
-
[sıfat]
Kocaman, iri
-
[sıfat]
Kocaman, iri
- CESURLUK
-
-
[isim]
Yüreklilik, gözü pek olma durumu
- "Onlarda aradığımız vasıfların başlıcası cesurluk ve kahramanlık idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Atılganlık
-
[isim]
Yüreklilik, gözü pek olma durumu
- CESURANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Cesurca
- "Süratle merdivenleri çıktı, cesurane idare heyeti odasına girdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Cesurca
- CESARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- "Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı." (Haldun Taner)
- "Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar?" (Tarık Buğra)
- "Demek ki işi açığa vurmak cesaretini gösterdi." (Refik Halit Karay)
- "Sabahın ışıkları bana yeniden bir cesaret verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği
- "Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar." (Necati Cumalı)
-
Cüret
-
Çekinmezlik, atılganlık
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- CESURCA
-
-
[sıfat]
Cesura yakışan
- "O zamanlar bu gerçekten cesurca, üstelik fazla atak bir adımdı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Cesura yakışan biçimde, cesur gibi, cesaretle, yüreklice, yiğitçe, cesurane
-
[sıfat]
Cesura yakışan
- CESAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- "Dağdan baktığınızda her biri beş altı fil cesametinde." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- CESET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölü beden, naaş
- "Gece sabaha karşı, balıkçılar denizde bir ceset bulmuşlardı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Ölü beden, naaş
- CESİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Büyük, iri, kocaman
- "Arzı baştan başa cesim ormanlar kaplamış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Büyük, iri, kocaman
- CESUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yürekli
-
Yürekli bir biçimde
- "Erkeklere karşı ilk tanışmada cesur ve ümit verici davranırdı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yürekli