Başında ca olan 8 harfli 34 kelime var. Ca ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ca olan kelimeler listesine ya da sonu ca ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ca bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CATERİNG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız yemek hizmeti
-
[isim]
Bakınız yemek hizmeti
- CANANLIK
-
-
[isim]
Canan olma durumu
-
[isim]
Canan olma durumu
- CARASKAL
- ...
- CAMCILIK
-
-
[isim]
Cam alıp satma veya takma işi
-
Evin içini pencereden gözetleme
-
[isim]
Cam alıp satma veya takma işi
- CAHİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Cahilce
- "İnkılaptan, hürriyetten gayet cahilane bahseder." (Ömer Seyfettin)
-
Cahilce
- CANİYANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canice
-
Canice
- CANLANIŞ
-
-
[isim]
Canlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Canlanma işi veya biçimi
- CANLILIK
-
-
[isim]
Canlı olma durumu
-
Neşelilik, hareketlilik
- "Her girdikleri oyuna renk ve hareket, canlılık ve şaklabanlık katarlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Canlı olma durumu
- CARTADAN
-
-
[zarf]
Cartadak
-
[zarf]
Cartadak
- CAFCAFLI
-
-
[sıfat]
Gösterişli, fazla şık, şatafatlı
- "Ada vapuru yandan çarklı / Bayraklar donanmış cafcaflı." (Melih Cevdet Anday)
-
Karışık, gürültülü patırtılı, tehlikeli
- "Taburda hem de muharebenin en cafcaflı yerindeydim." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Gösterişli, fazla şık, şatafatlı
- CANBERRA
- ...
- CAVLAMAK
-
-
[nsz]
Kavlamak, tüyünü dökmek, çıplak kalmak
-
[nsz]
Kavlamak, tüyünü dökmek, çıplak kalmak
- CANHIRAŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yürek paralayan, kulak tırmalayan, acı, tüyler ürpertici
- "Canhıraş bir feryat koparır koparmaz, ipek gömlekle odaya kendimi atmışım." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Yürek paralayan, kulak tırmalayan, acı, tüyler ürpertici
- CASUSLUK
-
-
[isim]
Casus olma durumu, çaşıtlık, espiyonaj
- "Casusluk şüphesiyle hudut dışına atılmakla kurtuldu." (Aka Gündüz)
- "Bildiği şey hükûmete casusluk etmek, hükûmeti düşürmek isteyenleri enselemektir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Casus olma durumu, çaşıtlık, espiyonaj
- CAHİLLİK
-
-
[isim]
Bilgisizlik
- "Dokunmayan bir safdilliliği, bir cahilliği vardı." (Refik Halit Karay)
-
Gençlik, toyluk, deneyimsizlik
- "Cahillik işte, kusurunu bağışlayın."
- "Birçoklarının tazyikinden kurtulmak için o da cahillik ederek böyle bir işe girişmek zorunda kalmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Gençlik, toyluk, deneyimsizlik yüzünden işlenen kusur
-
[isim]
Bilgisizlik
- CAZİPLİK
-
-
[isim]
Cazip olma durumu
- "Şık, şatafatlı görünen kıyafetleri, onları güzelliğin, şirinliğin ve cazipliğin birer timsali gibi gösteriyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Cazip olma durumu
- CASTRİES
- ...
- CAYDIRIŞ
-
-
[isim]
Caydırma işi veya biçimi
-
[isim]
Caydırma işi veya biçimi
- CANLANMA
-
-
[isim]
Canlanmak işi
-
[isim]
Canlanmak işi
- CANCİĞER
-
-
[sıfat]
Çok yakın, sıkı fıkı, pek içten (arkadaş)
- "Aynı işi ortaklaşa yaparlardı, canciğer dosttular." (Orhan Kemal)
- "Bir gün evvel canciğer kuzu sarması, ferdası günü sen kimsin efendi ben seni tanımıyorum." (Haldun Taner)
- "Birbirinizin yüzüne karşı canciğer olursunuz fakat sekiz on adım ayrıldığınız gibi başka birine mükemmel çekiştirirsiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok yakın, sıkı fıkı, pek içten (arkadaş)