Başında bi olan 5 harfli 55 kelime var. Bi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bi olan kelimeler listesine ya da sonu bi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİCİK
-
-
[isim]
Meme
-
Meme başı
-
[isim]
Meme
- BİNME
-
-
[isim]
Binmek işi
- "Önünde bel verip binicisinin binmesini kolaylaştırırdı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Binmek işi
- BİÇİM
-
-
[isim]
Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- "İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." (Salâh Birsel)
- "Onlara bu yaşta biçim verecek olan hocaları, ana babaları, büyük yaşta akrabalarıdır." (Burhan Felek)
- "Bir biçimine getirip benimle Samim'e de veriştiriyormuş." (Salâh Birsel)
-
Yakışık alan şekil, uygun şekil
- "Söylediklerimden çok, söyleyiş biçimi etkili oluyor kalabalığın üstünde." (Atilla İlhan)
-
Herhangi bir şeyin benzeri
-
Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form
-
Tarz
- "İngiliz biçimi ceketler, sıcak iklimler için yapılmış kısa pantolonlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format
-
Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu
-
Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil
- "Gazel, mesnevi, rubai, sone birer şiir biçimidir."
-
[isim]
Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- BİRUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
- BİLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge
- "Biletini alıncaya kadar vapur da geldi." (Peyami Safa)
- "Benimki paso dedi, hanımefendiye bir bilet kes." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge
- BİRLİ
-
-
[sıfat]
Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya pul, as
-
[sıfat]
Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan
- BİZAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş
- "Kendinden bizar, dünyadan, insanlardan, her şeyden bizar, eve döndü." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ayyaşlığımdan, sersemliğimden, aksiliğimden bütün müşterilerim, arkadaşlarım bizar oldular." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş
- BİLGİ
-
-
[isim]
İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
- "Bildiği ahbaplardan Sami Bey hakkında bilgi edinme ve tanışma yolu bulmak." (Refik Halit Karay)
- "Sormuş, soruşturmuş, ailesi ve çevresine ilişkin bir sürü bilgi toplamıştı." (Atilla İlhan)
-
Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf
- "Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti." (Halide Edip Adıvar)
-
İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf
-
Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler
-
Bilim
- "Doğa bilgisi."
-
Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam
-
[isim]
İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
- BİRER
-
-
[sıfat]
Bir sayısının üleştirme sayı sıfatı, her birine bir
- "Birer kalp bıraktılar bize kırık / Ömrümüzce gözyaşı döktürecek." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Bir sayısının üleştirme sayı sıfatı, her birine bir
- BİLME
-
-
[isim]
Bilmek işi
-
Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma
-
Bilgi edinmenin gaye ve sonucu
-
[isim]
Bilmek işi
- BİLİŞ
-
-
[isim]
Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf
- "Eyfel'in büyük bir kule olduğunu bilmek cinsinden bir biliş..." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hiç kimse bu kara yağız garip yiğide biliş çıkmadı." (Kemal Tahir)
-
Bildik, tanıdık, dost
-
[isim]
Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf
- BİLİR
-
-
[sıfat]
"Anlar, sayar, yapar" anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz
- "İşbilir."
-
[sıfat]
"Anlar, sayar, yapar" anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz
- BİBLO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli maddelerden yapılan heykel, vazo vb. zarif, küçük süs eşyası
-
[isim]
Çeşitli maddelerden yapılan heykel, vazo vb. zarif, küçük süs eşyası
- BİHUŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli
-
[sıfat]
Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli
- BİNLİ
- ...
- BİZCE
-
-
[zarf]
Bize göre, bizim düşüncemizce
- "Bizce enteresan değildir, ne zararlı ne faydalı olabilir." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Bize göre, bizim düşüncemizce
- BİTİM
-
-
[isim]
Bitme işi
-
Son, nihayet, münteha
-
[isim]
Bitme işi
- BİÇKİ
-
-
[isim]
Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi
-
[isim]
Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi
- BİYEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş hareketli çubuk
-
[isim]
Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş hareketli çubuk
- BİTEY
-
-
[isim]
Bitki örtüsü
-
[isim]
Bitki örtüsü