Başında be olan 8 harfli 150 kelime var. Be ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde be olan kelimeler listesine ya da sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında be bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEKLETİŞ
-
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
- BEDELSİZ
-
-
[sıfat]
Bedeli olmayan, bedel ödenilmeyen
-
Çok değerli, bedeli belirlenemeyen
- "İstanbul'un bu bedelsiz, ince ve kendini çok ağır satan güzellerini de düşündüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Bedeli olmayan, bedel ödenilmeyen
- BERENARI
-
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
- BEDİİLİK
- ...
- BENDENİZ
-
-
alçak gönüllülük göstererek ben yerine ve "köleniz'" anlamında kullanılan bir söz
- "Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Lütuf buyurup vapura kadar geldiğinizden dolayı bendenizi minnettar ettiniz, efendim." (Refik Halit Karay)
- "Bendeniz cennet kuşu Tahir."
-
alçak gönüllülük göstererek ben yerine ve "köleniz'" anlamında kullanılan bir söz
- BELİRMEK
-
-
[nsz]
Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
- "Karanlıkların ardından birçok adamlar belirerek acayip birtakım eşyalar taşıyor." (Refik Halit Karay)
-
Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek
- "Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu." (Orhan Hançerlioğlu)
-
İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek
- "O kibar cemiyete nasıl bir elbise ile gireceğini düşündü, manzara gözünün önünde belirdi." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
- BENZEŞEN
-
-
[isim]
Ünlü veya ünsüz benzeşmelerinde, etki altında kalan ünlü veya ünsüz: Sütçü (süt-çü), ekmekten (ekmek-ten), odalardan (oda-lar-dan) kelimelerinde bulunan -çü, -ten, -dan eklerindeki ünsüz veya ünlüler gibi
-
[isim]
Ünlü veya ünsüz benzeşmelerinde, etki altında kalan ünlü veya ünsüz: Sütçü (süt-çü), ekmekten (ekmek-ten), odalardan (oda-lar-dan) kelimelerinde bulunan -çü, -ten, -dan eklerindeki ünsüz veya ünlüler gibi
- BENZİNCİ
-
-
[isim]
Akaryakıt satılan yer veya akaryakıt satan kimse
-
[isim]
Akaryakıt satılan yer veya akaryakıt satan kimse
- BEKLEŞME
-
-
[isim]
Bekleşmek işi veya durumu
-
[isim]
Bekleşmek işi veya durumu
- BERDEVAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- "Yüz elli sene evvel türeyen bu âdet hâlâ da berdevam." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- BENLENME
-
-
[isim]
Benlenmek işi
-
[isim]
Benlenmek işi
- BENZEYİŞ
-
-
[isim]
Bir şeyin başka bir şeye benzemesi durumu
- "Fakat bu özeniş, benzeyiş, benzetiş kendi hayallerinin doğurduğu bir kuruntudan başka şey değildi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir şeyin başka bir şeye benzemesi durumu
- BECERMEK
-
-
[-i]
Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek
- "Becerebilsek şarkı da söyleyeceğiz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyi kullanılmaz duruma getirmek, bozmak, kirletmek
- "Bayramlık elbiseni ilk giyişte becerdin."
-
Irzına geçmek, kirletmek
-
Birini öldürmek
-
[-i]
Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek
- BENTONİT
- ...
- BELEŞLİK
- ...
- BELLETME
-
-
[isim]
Belletmek işi
-
[isim]
Belletmek işi
- BELEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti
-
Bu örgütün bulunduğu bina
- "Daha belediyeyi dönmüş dönmemiştim ki beynimden vurulmuşa döndüm." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti
- BERELEME
-
-
[isim]
Berelemek işi
-
[isim]
Berelemek işi
- BENLİKÇİ
-
-
Her konuda hep kendini ileri süren, hep kendinden söz eden kimse
-
Benlikçilik yanlısı olan kimse
-
Her konuda hep kendini ileri süren, hep kendinden söz eden kimse
- BENCİLCE
-
-
[zarf]
Bencile yakışır biçimde
-
[zarf]
Bencile yakışır biçimde