Başında be olan 6 harfli 74 kelime var. Be ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde be olan kelimeler listesine ya da sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında be bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BENZOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Benzin ve tolüen karışımı bir akaryakıt
-
[isim]
Benzin ve tolüen karışımı bir akaryakıt
- BENZEŞ
-
-
[sıfat]
Birbirine benzeyen, aralarında benzerlik bulunan, müşabih, nazir
-
[sıfat]
Birbirine benzeyen, aralarında benzerlik bulunan, müşabih, nazir
- BERAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklanma
- "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Aklanma
- BELGİN
-
-
[sıfat]
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, sarih
- "Yalnızca beyaz elleri belgin, bir hülya kadını, dağılan bir evrenin perisi olup çıkar." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, sarih
- BERTME
-
-
[isim]
Bertmek işi
-
[isim]
Bertmek işi
- BEDENİ
- ...
- BERRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Duru, temiz, aydınlık, açık
- "Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Duru, temiz, aydınlık, açık
- BENDEN
-
-
birisi tarafında olan (kimse)
- "Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben." (Ahmet Kutsi Tecer)
- "Benim diyen adam bu işi yapamaz."
-
birisi tarafında olan (kimse)
- BEDDUA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birinin kötü duruma düşmesini gönülden isteme, ilenme, ilenç, kargış
- "Şaban da elinde olmaksızın çocuktan söz ederken kendi karısına beddua ediyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Birinin kötü duruma düşmesini gönülden isteme, ilenme, ilenç, kargış
- BERBAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kötü
- "Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer." (Mehmet Akif Ersoy)
- "Bu işi nasıl berbat ettinse gel yine öyle kendin temizle." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bozuk
- "Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
Çirkin, beğenilmeyen
- "Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur." (Burhan Felek)
- "Muhitin değişen, bozulan her şeyi gibi terbiyesi de berbat olmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
Darmadağın, bakımsız, perişan, viran
- "Berbat bir han odası." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Kötü
- BEZZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
- BERLİN
- ...
- BELEŞE
- ...
- BEYGİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
At
-
Sadece yük taşımakta veya araba çekmekte kullanılan at
-
Atlama beygiri
-
[isim]
At
- BERTİK
-
-
[isim]
Yara, bere
-
Deride mor leke, çürük
-
[sıfat]
İncinmiş, burkulmuş
-
[isim]
Yara, bere
- BELEME
-
-
[isim]
Belemek işi
-
[isim]
Belemek işi
- BEHİMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayvanca, hayvana yakışır biçimde olan (duygu)
- "Bir behimi zevk gibi kucaklamış, avuçlarımın hararetini ona vakfetmiştim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Hayvanca, hayvana yakışır biçimde olan (duygu)
- BEDBİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kötümser
- "Onu tanımasaydım insanlık hakkında bedbin bir fikir taşıyarak hayattan geçecektim." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Annemin İstanbul'a indiği günler bedbin oluyordum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Kötümser
- BEŞERİ
- ...
- BELİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Felaket, keder, tasa
- "Sebep hep sensin; o zaman muvafakat edeydin belki bu beliyeler başıma gelmezdi." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Felaket, keder, tasa