Başında bağ olan 9 harfli 25 kelime var. Bağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bağ olan kelimeler listesine ya da sonu bağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAĞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞSIZLIK
- ...
- BAĞLATMAK
-
-
[-i]
Bağlama işini yaptırmak
-
[-i]
Bağlama işini yaptırmak
- BAĞLAYICI
-
-
Bağlama niteliği olan
-
Bağlamaya ve birleştirmeye yarayan: "Ve" bağlayıcı bir edattır
-
Uyulması zorunlu
- "Anayasanın bağlayıcı hükümleri."
-
Bağlama niteliği olan
- BAĞITLAMA
-
-
[isim]
Bağıtlamak işi
-
[isim]
Bağıtlamak işi
- BAĞBANLIK
- ...
- BAĞINTILI
-
-
[sıfat]
Göreceli
-
[sıfat]
Göreceli
- BAĞNAZLIK
-
-
[isim]
Bağnaz olma durumu, bağnazca davranış, taassup, fanatizm, mutaassıplık
-
[isim]
Bağnaz olma durumu, bağnazca davranış, taassup, fanatizm, mutaassıplık
- BAĞIRTMAK
-
-
[-i]
Bağırmasına yol açmak
-
Bir haberi, bir isteği, birinin aracılığıyla duyurmak
- "Tellal bağırtmak."
-
[-i]
Bağırmasına yol açmak
- BAĞLAMACI
-
-
[isim]
Bağlama yapan veya satan kimse
-
Bağlama çalan kimse
-
[isim]
Bağlama yapan veya satan kimse
- BAĞRILMAK
-
-
[-e]
Bağırma işi yapılmak
-
[-e]
Bağırma işi yapılmak
- BAĞDALAMA
-
-
[isim]
Bağdalamak işi
-
[isim]
Bağdalamak işi
- BAĞIRTKAN
-
-
[sıfat]
Çok bağırıp çağıran (kimse)
- "Ak sakallı, uzun boylu bağırtkan bir ihtiyardı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok bağırıp çağıran (kimse)
- BAĞLAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
- BAĞCIKSIZ
-
-
[sıfat]
Bağı olmayan, bağsız
- "Bağcıksız ayakkabı."
-
[sıfat]
Bağı olmayan, bağsız
- BAĞRIKARA
-
-
[isim]
İskete kuşunun bir türü (Saxicola torquata)
-
[isim]
İskete kuşunun bir türü (Saxicola torquata)
- BAĞINTICI
-
-
[isim]
Göreci
-
[isim]
Göreci
- BAĞIŞLAMA
-
-
[isim]
Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran
-
Hibe etme
-
[isim]
Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran
- BAĞIMLAMA
-
-
[isim]
Bağımlamak işi
-
[isim]
Bağımlamak işi
- BAĞDAŞMAK
-
-
Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek
- "Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor." (Tarık Buğra)
-
Çocuk oyunlarında arkadaş olmak
-
[-e]
Bağdaş kurup oturmak
- "İçerde, peykelere bağdaşmış, sarıkları kirli, sakalları seyrek, kara sarı ihtiyarlar." (Atilla İlhan)
-
Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek
- BAĞRIŞMAK
-
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı bağırmak
- "Çocuklar bağrışıyor. Demin kiminle bağrışıyordunuz?"
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı bağırmak