Başında ay olan 4 harfli 22 kelime var. Ay ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ay olan kelimeler listesine ya da sonu ay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ay bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gözle ilgili
-
[sıfat]
Gözle ilgili
- AYVA
-
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris)
- "Ortak bir kaderimiz var biz kadınların, sonunda ayvayı yiyen biz oluyoruz." (Ayşe Kulin)
-
Bu ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris)
- AYIT
-
-
[isim]
Mine çiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 m boyunda bir ağaççık, hayıt (Vitex agnus-castus)
-
[isim]
Mine çiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 m boyunda bir ağaççık, hayıt (Vitex agnus-castus)
- AYIK
-
-
[sıfat]
Sarhoşluğu veya baygınlığı geçmiş olan
- "Ayık kafa ile mektubu okudu."
-
Anlayışlı, uyanık
- "O nasıl bir güçtü ki, ayık kafayla görülmeyen şeyleri gördürüyor." (Muzaffer Uyguner)
-
[zarf]
Sarhoşluğu geçmiş bir biçimde
-
[sıfat]
Sarhoşluğu veya baygınlığı geçmiş olan
- AYÇA
-
-
[isim]
Hilal
-
Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem
-
[isim]
Hilal
- AYİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dinî tören
-
Mevlevi tekkelerinde okunan ağır bestelerin biçimi
-
[isim]
Dinî tören
- AYLA
-
-
[isim]
Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, ayevi, hale
-
Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi
-
[isim]
Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, ayevi, hale
- AYAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karı, eş
- "Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Karı, eş
- AYAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
- "Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi."
-
Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü
- "Memleket saat ayarı."
-
Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
-
Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü
- "Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor."
-
Değer, derece
- "Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
- AYNA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat
- "Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum." (Tarık Buğra)
-
Karagöz oyununda perde
-
Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levha
- "Kapı kanadının aynası. Çeşmenin aynası."
-
Atların diz kapağı
-
İyi bir durumda, yolunda
- "İşimiz ayna."
-
Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey
- "Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır." (Haldun Taner)
-
Küreğin yassı uç bölümü
-
Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün
-
Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı
-
[isim]
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat
- AYIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış
- "Getirilmenin sebebini bana sordun mu ayıp edersin!" (Kemal Tahir)
- "Daha ne sözler ki açıklayamam burada, ayıp kaçar." (Mehmet Seyda)
-
Kusur, eksiklik
- "Ayıptır söylemesi, akşam kuzu dolması yedik."
-
[sıfat]
Utanç veren
-
[isim]
Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış
- AYIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı
-
[isim]
Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı
- AYOL
-
-
[ünlem]
Genellikle kadınların kullandığı bir seslenme sözü
- "Ayol! Sen nerelerde kaldın?"
-
[ünlem]
Genellikle kadınların kullandığı bir seslenme sözü
- AYLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde ay biçimi bulunan
- "Beyaz aylı kırmızı bir bayrak."
-
Ay ışığı olan, mehtaplı
- "Aylı geceler."
-
Gebe
-
[sıfat]
Üzerinde ay biçimi bulunan
- AYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
- "Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
- AYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belli, açık
- "Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Belli, açık
- AYMA
-
-
[isim]
Aymak işi
-
[isim]
Aymak işi
- AYAŞ
- ...
- AYAZ
-
-
[isim]
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
- "Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti." (Behçet Necatigil)
-
Çok soğuk hava
-
[isim]
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
- AYNI
-
-
[sıfat]
Başkası değil, yine o
- "O haspa da aynı yolun yolcusu, elbet birbirlerini kollayacaklar." (Atilla İlhan)
-
Aralarında ayrım olmayan
- "Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Bu inanç aynı yolun yolcusu olmak niteliğini yitirecek ve siyasal rekabete dönüşecektir." (Melih Cevdet Anday)
-
[sıfat]
Başkası değil, yine o