Sonunda at olan 8 harfli 128 kelime var. AT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde at olan kelimeler listesine ya da başında at olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEBLİGAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirim
- "7 Temmuz 1919 tarihinde, şu umumi tebligatta bulundum." (Atatürk)
-
[isim]
Bildirim
- HAVAİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boş, değersiz iş ve sözler
-
[isim]
Boş, değersiz iş ve sözler
- MAHKUKAT
- ...
- ÇİZOYNAT
- ...
- TEŞKİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Örgüt
- "Spor kulüplerinin teşkilatına ait izahatı ikimiz de unutmuştuk." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Örgüt
- HÜSNÜHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel yazı sanatı
-
[isim]
Güzel yazı sanatı
- MAHSULAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ürünler
-
Ortaya çıkan, elde edilen şeyler
-
[isim]
Ürünler
- PREPARAT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Müstahzar
-
[isim]
Müstahzar
- PALMİTAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Palmitik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Palmitik asidin tuzu veya esteri
- MÜLHAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir bütüne katılanlar, ekler
-
Bir merkeze bağlı olan yerler
- "Ankara'nın mülhakatı."
-
[isim]
Bir bütüne katılanlar, ekler
- MÜSTEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
- HAFRİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toprağı kazma, kazı
-
[isim]
Toprağı kazma, kazı
- HIRDAVAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kilit, tel, çivi vb. metal eşya
-
Önemsiz, ufak tefek eşya, gereksiz eşya
- "Tezgâhın ardındaki raflarda defter, kâğıt, kalem, silgi ve bir sürü hırdavat." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Kilit, tel, çivi vb. metal eşya
- TAHSİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek
-
Bir işi gerçekleştirmek için ayrılmış para
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye bir lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek
- BİSÜLFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hidrojenli sülfatlar
-
[isim]
Hidrojenli sülfatlar
- MUTAVAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boyun eğme, uyma, itaat etme
-
[sıfat]
Dönüşlü
-
[isim]
Boyun eğme, uyma, itaat etme
- BERMUTAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi
- "Annem bermutat işi merasim tarafından alıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi
- İSTİRDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geri alma
-
Bir yeri yeniden ele geçirme, geri alma, kurtarma
-
[isim]
Geri alma
- MÜŞKÜLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- "Görüyorsunuz ki cevap vermekte müşkülat çekiyorsunuz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- BERHAYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- "Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)