Sonunda aldırmak olan 6 kelime var. ALDIRMAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde aldırmak olan kelimeler listesine ya da başında aldırmak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

BAŞKALDIRMAK

9 Harfli Kelimeler

ÇALDIRMAK, DALDIRMAK, KALDIRMAK, SALDIRMAK

8 Harfli Kelimeler

ALDIRMAK


Kelime bulma makinesi

A A D I K L M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

8 Harfli Kelimeler

ALDIRMAK, ARDILMAK, DARILMAK, KALDIRMA

7 Harfli Kelimeler

ADAMLIK, AKLIMDA, ALDIRMA, ARDILMA, DAMAKLI, DAMARLI, DARILMA, IRLAMAK, KARILMA, MARKALI, RAKAMLI

6 Harfli Kelimeler

ADAKLI, AKDARI, AMALIK, ARAKLI, ARALIK, ARKALI, ARMALI, DALMAK, DAMALI, DARLIK, IKLAMA, IRAMAK, IRLAMA, KAMALI, KARALI, KARIMA, MALKAR

5 Harfli Kelimeler

ADALI, ADAMI, ALARM, ALKIM, ALMAK, AMALI, ARALI, ARDAK, ARDIL, DAKAR, DALAK, DALMA, DAMAK, DAMAL, DAMAR, DAMLA, DAMLI, DARAL, DILAK, DRAMA, IRAMA, IRMAK, KADAR, KALIM, KALMA, KARLI, KARMA, KILMA, KIRMA, MALAK, MARAL, MARDA, MARKA, RAKAM, RAKIM, RAMAK

4 Harfli Kelimeler

ADAK, ADAM, ADIL, ADIM, ADLI, AKAD, AKAR, AKIL, AKIM, AKLI, AKMA, AKRA, ALDI, ALIK, ALIM, ALMA, AMAL, ARAK, ARDA, ARIK, ARKA, ARLI, ARMA, DAMA, DARA, DARI, DRAM, IRAK, KADI, KALA, KAMA, KARA, KARI, KRAL, LAKA, LAMA, MALA, MARK, RAKI

3 Harfli Kelimeler

ADA, AKA, AKI, ALA, AMA, ARA, ARI, ARK, DAL, DAM, DAR, IRA, IRK, KAL, KAM, KAR, KIL, KIR, LAK, LAM, MAL, RAM

2 Harfli Kelimeler

AD, AK, AL, AM, AR, IR, LA, MA, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAŞKALDIRMAK

  1. Ayaklanmak, isyan etmek
    • "Hiçbir şeye isyan etmez, kimseye başkaldırmazdı." (Peyami Safa)
  2. [nsz] İyice coşmak, kabarmak
    • "Başkaldırmış denizle dövüşe dövüşe boğulanı gördün mü?" (Zeyyat Selimoğlu)

DALDIRMAK

  1. [-i] Dalma işini yaptırmak, dalmasına sebep olmak
    • "İnce parmaklarını kocasının saçlarına daldırarak yumuşak bir sesle yalvardı." (Peyami Safa)
  2. Dalmak

ÇALDIRMAK

  1. [nsz] Çalma işini yaptırmak
    • "Bunların istedikleri çalgı çaldırmak değil, sarhoşluk etmek, ağız tadı ile kavga çıkarmaktır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-i] Hırsıza kaptırmak
    • "Saatimi çaldırdım."

SALDIRMAK

  1. [-e] Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
    • "Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak
  3. [-den] Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği yola çevirmek
  4. Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak
  5. Etkisiyle eritmek
    • "Asitler madenlere saldırır."

KALDIRMAK

  1. [-i] Bulunduğu yerden almak
    • "Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
  2. Yukarı doğru hareket ettirmek
    • "Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yükseltmek
    • "Duvarı bir metre daha kaldırmalı."
  4. [nsz] Ürün toplamak, taşımak
    • "Harman kaldırmak."
  5. Çekmek, taşımak
    • "Bu araba bu yükü kaldırmaz."
  6. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
    • "Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir." (Anayasa)
  7. [-e] Hastayı hastaneye götürmek
    • "Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesi'ne kaldırdılar." (Aka Gündüz)
  8. Tören yaparak ölüyü gömmek
  9. Toplamak
    • "Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar." (Necati Cumalı)
  10. Alıp başka yere götürmek
  11. Uyandırmak
    • "Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni." (Halk türküsü)
  12. Piyasadan çekmek
    • "İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar."
  13. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak
    • "Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin."
  14. Kaçırmak
    • "Yakın köyden kaldırdığı bir yosmayı sarhoş etmekle meşguldü." (Sait Faik Abasıyanık)
  15. İyi etmek, iyileştirmek
    • "Bu ilaç onu yataktan kaldırdı."
  16. Bir şeyden çokça satın almak
  17. Tayin etmek, atamak
    • "Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler." (Memduh Şevket Esendal)
  18. Yok etmek, ortadan silmek
    • "Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır." (Orhan Seyfi Orhon)
  19. [nsz] Katlanmak, tahammül etmek
    • "Doğrusunu isterseniz onu çoktan kapı dışarı etmeliydim ama yüreğim kaldırmıyor, acıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  20. [nsz] Uygun gelmek, götürmek, yakışmak
    • "Bu kumaş fazla süs kaldırmaz."
  21. Çalmak, aşırmak

ALDIRMAK

  1. [nsz] Alma işini yaptırmak
    • "Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım." (Necati Cumalı)
  2. [-i] Getirtmek
    • "Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı." (Cahit Uçuk)
  3. Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak
    • "Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak."
  4. [-e] Önem vermek, değer vermek
    • "Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." (Nezihe Araz)
  5. [-den] Elindekini başkasına kaptırmak
    • "Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet." (Emrah)
  6. [-i] Sığdırmak
    • "Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü