Sonunda ak olan 5 harfli 177 kelime var. AK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ak olan kelimeler listesine ya da başında ak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAPAK

  1. [isim] Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne
    • "Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar." (Refik Halit Karay)
    • "Elbise dolabı kapak atıyor."
    • "Garajlara en yakın bir otele kapağı atmış, hemen yatıp uyumuştu." (Erhan Bener)
  2. Dolap, sandık vb.ni örtmeye yarayan parça
    • "Dolap kapağı."
  3. Kitap, defter vb.nin en üstüne geçirilen kılıf
    • "Kapağını, geceleri aynı masa etrafında buluştuğu ressamlardan birine çizdirecekti." (Atilla İlhan)
  4. Biçilen ağaç kütüklerinin iki yanından çıkan, düzgün olmayan tahta
  5. Zıvanada iki dış yan parça

SIZAK

  1. [isim] Dağ sırtlarında, taş aralarından sızan su, küçük pınar

SİYAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sözün gelişi, anlatım biçimi

VAŞAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kedigillerden, kulakları sivri, dişleri ve tırnakları keskin, kürkünden yararlanılan çok yırtıcı hayvan (Lynx lynx)

AKMAK

  1. [-den] Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    • "Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "İçeriğin nasıl aktarılacağına dikkat etmiş, dilin olanaklarını akarına bırakmıştır." (Selim İleri)
    • "Ebediyete akıp giden her on senede..." (Atatürk)
  2. Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek
    • "Üstünden sular akıyor."
  3. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak
  4. [nsz] Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak
    • "Kova akıyor. Dam akıyor."
  5. [-e] Art arda ve toplu olarak gitmek
    • "Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. [nsz] Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak
    • "... çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu." (Refik Halit Karay)
  7. [nsz] Boya birbirine karışmak
  8. [-le] Sürüp gitmek
    • "Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  9. [nsz] Zaman çabuk geçmek
  10. [nsz] Karışmak, katılmak
  11. [nsz] Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak

BARAK

  1. [isim] Tüylü, kıllı çuha, kebe
  2. Bir cins tüylü av köpeği

TIRAK

  1. [isim] Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses

MOZAK

  1. [isim] Domuz yavrusu

ÇIKAK

  1. [isim] Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç
  2. Boğumlanma noktası

DAMAK

  1. [isim] Ağız boşluğunun tavanı, tabanı
    • "Şerbetin tadı damaklarına, serinliği midelerine yayılınca..." (Refik Halit Karay)

OĞLAK

  1. [isim] Keçi yavrusu

TORAK

  1. [isim] Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet

AŞMAK

  1. [-den] Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek
    • "İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
  2. [-i] Süre geçmek, bitmek, sona ermek
    • "Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini bulmuştu." (Tarık Buğra)
  3. [-e] Erkek hayvan dişisiyle çiftleşmek
  4. [nsz] Görünmeden kaçmak
    • "Herif çoktan aşmış."

SUMAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Antep fıstığıgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, kabuğu hekimlikte, yaprakları dericilikte kullanılan bir ağaç (Rhus coriaria)
  2. Bu ağacın, ekşilik vermek için dövülerek yemeklere katılan mercimeğe benzeyen meyvesi

VİYAK

  1. [isim] Bebeğin ağlarken çıkardığı ses

YUMAK

  1. [-i] Yıkamak

DUŞAK

  1. [isim] Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek

SERAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

CIDAK

  1. [isim] Mızrak

UTMAK

  1. [-i] Yenmek
  2. Oyunda yenmek, ütmek (II)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü