Başında u olan 4 harfli 71 kelime var. U harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde u harfi olan kelimeler listesine ya da sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında u bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UNCU
-
-
[isim]
Un satan kimse
-
[isim]
Un satan kimse
- ULAÇ
-
-
[isim]
Zarf-fiil
-
[isim]
Zarf-fiil
- UTMA
-
-
[isim]
Utmak işi
-
[isim]
Utmak işi
- ULUS
-
-
[isim]
Millet
- "Doğrulup gürlüyorsun yeryüzünde yeniden / Her silkinen, kalkınan, kurtulan ulusla sen." (Behçet Kemal Çağlar)
-
[isim]
Millet
- UNLU
- ...
- UFAK
-
-
[sıfat]
Boyutları normalden küçük
- "Ufak ev."
-
Yaşça daha küçük olan
- "İki ufak çocuk konuşarak Fener'e doğru gidiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Makam, derece bakımından geri olan
- "Ufak bir memuriyet de olsa olurdu." (Orhan Kemal)
-
Önemsiz, çok az
- "Ufak bir ameliyatla yüzük kesilip alındı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Boyutları normalden küçük
- UYGU
- ...
- UÇUK
-
-
[sıfat]
Uçmuş, soluk
- "Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur." (Refik Halit Karay)
-
Açık (renk)
- "Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık..." (Peyami Safa)
-
Hafif, belirsiz
- "Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız." (Atilla İlhan)
-
Deli dolu
-
[sıfat]
Uçmuş, soluk
- UKDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düğüm, yumru
-
İçe dert olan şey
- "Geceleri bilhassa yatsı namazından sonra seccadede oturmuş, çocuk dilimle, içimde ukde olan meseleler hakkında Allah'la konuşur dururdum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Düğüm, yumru
- UZUN
-
-
[sıfat]
İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı
- "Pek canım istiyor, uzun etme!" (Peyami Safa)
- "Uzun lafın kısası, eleştirmeci okuyucuya faydalı, edebiyata faydalı bir yazıcıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
- "Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece." (Âşık Veysel)
-
[zarf]
Ayrıntılı, derinlemesine
- "Uzun düşündüğünü unuttuğu ve düşüncelerinin yönünü kaybettiği bir anda yemeğe çağırdılar." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı
- URUK
-
-
[isim]
Soy, sülale
-
[isim]
Soy, sülale
- ULAK
-
-
[isim]
Haberci, haber veren kimse
- "Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Haberci, haber veren kimse
- ULAŞ
- ...
- UMDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlke
- "Dilenecek bir insan vaziyetine gelmemek, işte umde budur." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İlke
- UTÇU
-
-
[isim]
Ut yapan veya satan kimse
-
Ut çalan kimse, udi
-
[isim]
Ut yapan veya satan kimse
- ULUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilimler, ilimler
-
[isim]
Bilimler, ilimler
- UMUŞ
- ...
- ULAN
-
-
[ünlem]
Ey
- "Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be!" (Memduh Şevket Esendal)
-
Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü
- "Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[ünlem]
Ey
- UYAK
-
-
[isim]
Şiirde dizelerin sonunda tekrarlanan ve aynı sesi veren heceler veya aynı görevde olmayan, ses bakımından benzeşen ek, kafiye
-
[isim]
Şiirde dizelerin sonunda tekrarlanan ve aynı sesi veren heceler veya aynı görevde olmayan, ses bakımından benzeşen ek, kafiye
- UYUM
-
-
[isim]
Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk, entegrasyon
- "Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı." (Nezihe Araz)
-
Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat
-
[isim]
Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk, entegrasyon