Başında s olan 6 harfli 470 kelime var. S harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında s bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SARSIŞ

  1. [isim] Sarsma işi veya biçimi

SAVRUK

  1. [sıfat] Aklını işine vermeyen, dikkatsiz
    • "Tavırları şiir gibi ahenktar olan Leyla, ev hayatında ne kadar savruk, güler yüzü ne kadar abustu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yersiz para harcayan, tutumsuz
  3. Düzensiz, dağınık
    • "Savruk bir çalışma."

SERHAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sınır boyu
    • "Keşke, yolum bir yalıya değil, bir serhat kışlasına gitseydi!" (Yusuf Ziya Ortaç)

SOYSUZ

  1. [sıfat] Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere
  2. Biyolojik ve toplumsal ölçüler yönünden göze batacak kadar kötüye giden (kimse), dejenere
    • "Ağaç deyip geçme, onun da soylusu olur, soysuzu olur." (Tarık Buğra)
  3. Kötü tanınmış, ahlaksız

SABIKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay
  2. Geçmişte işlenmiş, mahkemece ispatlanıp cezalandırılmış olan suç
    • "Üstelik sabıkası olduğu için iş bulması daha da güçtür." (Necati Cumalı)

SEYYAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belli bir yeri olmayan, gezici, gezgin
    • "Seyyar satıcı."
  2. Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, portatif
    • "Zira muharebeden beri seyyar karyolamı hiç bırakmadım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SİNYAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir şey bildirmek için verilen işaret
  2. Telefonda, hat bağlantısının olduğunu, numaraları çevirmeye başlanabileceğini haber veren ses, çevir sesi

SİSMİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Depremle ilgili
    • "Sismik araştırmalar."

SORGUÇ

  1. [isim] Tuğ
    • "Sokak fenerleri önünden geçtikçe bu camların üstünde ışıktan saçaklar ve sorguçlar belirip kayboluyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

SAKLIK

  1. [isim] Uyanıklık, teyakkuz

SANTUR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı

SİLMEK

  1. [-i] Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
    • "Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi." (Ömer Seyfettin)
    • "Beni aldattı diye onu kalbimden silip attım, ondan nefret ediyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [nsz] Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak
    • "Türküler çağırarak tahta siliyorlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Büyükdere'den yanına bir sepet kiraz aldığı vakit, sandalda bütün kirazı silip süpürür." (Salâh Birsel)
  3. Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek
    • "Daktilo yanlışlarını iğneyle kazıyarak sildi."
    • "Bu, nereden ve kimden geldiği belli olmayan darbe son ümitlerini de silip süpürmüştü." (Ercüment Ekrem Talu)
  4. Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek
  5. [-i] Üzerini çizerek atmak, yok etmek
    • "Defterden adını silmişler."
  6. İlişkisini koparmak, yok saymak
  7. [-i] Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak
    • "Takımı sahadan silmek."
  8. Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek
    • "Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır." (Memduh Şevket Esendal)

SİROKO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr

SKAVUT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Çok hızlı gidebilen bir tür keşif gemisi

SOFUCA

  1. Sofuya yaraşır biçimde

SARBAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Deveci

SEÇİCİ

  1. [sıfat] Seçme işini yapan (kimse, kurul vb.)

SİLÜET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge
    • "Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum." (Refik Halit Karay)
  2. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, gölge

SİSTİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle bakterilerin sebep olduğu sidik torbası iltihabı

SEÇMEN

  1. [isim] Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip
    • "Mahallî idareler ... seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişilerdir." (Anayasa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü