Sonunda r olan 8 harfli 370 kelime var. R harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da başında r harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYDINGER
-
-
[isim]
Parlak yüzeyli, saydam, mimarlıkta çizim için kullanılan özel bir kâğıt
-
[isim]
Parlak yüzeyli, saydam, mimarlıkta çizim için kullanılan özel bir kâğıt
- TEŞEKKÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç ve gönül borcunu anlatma
- "Kızarıyor, morarıyor, terzi kadına teşekkürler ediyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Teşekkürname
-
[isim]
Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç ve gönül borcunu anlatma
- OPERATÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cerrah
-
Bilgisayar vb. teknik aletleri işleten kimse, işletmen
-
Basılacak metinleri dizgi makinesinde dizen kimse
- "Mürettiphanede operatörler İhsan Babanın etrafını çevirmişler." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Cerrah
- SİLAHŞOR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
- TAVUKLAR
-
-
[isim]
Tavuksular takımının bir alt takımı
-
[isim]
Tavuksular takımının bir alt takımı
- RÖMORKÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yedeğinde başka taşıtlar götüren taşıt ve özellikle deniz taşıtı
-
[isim]
Yedeğinde başka taşıtlar götüren taşıt ve özellikle deniz taşıtı
- MÜNHASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- "Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanneder, başka hastalıklara aldırmadığı hâlde, veremliden son derece çekinirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sınırlanmış, sınırlı
- "Harp yalnız Avrupa'ya münhasır kalmadı."
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- MUKTEDİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli
- NEMÖLÇER
-
-
[isim]
Havanın nem derecesini ölçmeye yarayan alet, higrometre
-
[isim]
Havanın nem derecesini ölçmeye yarayan alet, higrometre
- TASAVVUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma
- "Yaya kaldırımlarını tasavvur ettiği kadar kalabalık bulmadı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tasarım
-
Düşünce, amaç, niyet, maksat, plan
- "Bütün bu tasavvurlar iskambilden bir kule gibi bir anda yıkılıvermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma
- İSTİKRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aynı kararda, biçimde sürme, kararlılık
- "Devletini, sağlam bir iman ve istikrar müessesesi olarak teşkilatlandırmıştır." (Samiha Ayverdi)
-
Yerleşme, oturma
-
Denge
-
Ödemeler dengesinde, istihdamda düzen
-
[isim]
Aynı kararda, biçimde sürme, kararlılık
- TAHACCÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşlaşma, taş kesilme
-
[isim]
Taşlaşma, taş kesilme
- TRANSFER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme
-
Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş
-
Bir profesyonel sporcunun, para karşılığı kulübünden bir başka kulübe geçmesi
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme
- ALAKADAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlgili
-
[sıfat]
İlgili
- ENVANTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ticaret kuruluşunun para, mal ve diğer varlıklarıyla genel olarak borçlu ve alacaklı durumlarını, nicelikleri ve değerleriyle ayrıntılı olarak gösterme
-
Bu durumu gösteren çizelge
-
Mal ve değerlere ait döküm
-
[isim]
Bir ticaret kuruluşunun para, mal ve diğer varlıklarıyla genel olarak borçlu ve alacaklı durumlarını, nicelikleri ve değerleriyle ayrıntılı olarak gösterme
- MÜFTEHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyi övünç bilerek onunla sevinen, övünen, iftihar eden
-
[sıfat]
Bir şeyi övünç bilerek onunla sevinen, övünen, iftihar eden
- SONBAHAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Kuzey yarım kürede eylül, ekim ve kasım aylarını içine alan süre, güz
- "Sonbahar yağmurlarından sonra güneşli, sıcak, güzel bir gün." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yaşlılık dönemi
-
[isim]
Kuzey yarım kürede eylül, ekim ve kasım aylarını içine alan süre, güz
- ÇİLİNGİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Anahtarcı
-
[isim]
Anahtarcı
- FOTOSFER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Işık yuvarı
-
[isim]
Işık yuvarı
- TALEPKAR
- ...