Sonunda p olan 4 harfli 53 kelime var. P harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da başında p harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CELP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Askerlik ödevini yapmaya çağırma
- "Bu celpte yüz er geldi."
-
Çağrı belgesi
- "Mahkeme celbinin gelmesi gecikti." (Tarık Buğra)
-
Getirtme, kendi üzerine çekme
-
[isim]
Askerlik ödevini yapmaya çağırma
- LARP
-
-
[zarf]
Ansızın
- "Larp diye önümüze çıkıverdi."
-
Güçlü bir biçimde
-
[zarf]
Ansızın
- EDİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Edebiyatla uğraşan, edebî eser veren kimse, yazar
- "Pek az hoşlandıklarım muhabirler, ediplerdir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Edebiyatla uğraşan, edebî eser veren kimse, yazar
- AMİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amipler takımından, vücudunun biçim değiştirmesiyle oluşan geçici kollar veya ayaklar üzerinde sürünerek yer değiştiren, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan bir hücreli canlı (Amoeba)
-
[isim]
Amipler takımından, vücudunun biçim değiştirmesiyle oluşan geçici kollar veya ayaklar üzerinde sürünerek yer değiştiren, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan bir hücreli canlı (Amoeba)
- STEP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bozkır
- "Steplerde akşam güzel ve korkunçtur." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bozkır
- KULP
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri
- "Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Başa çıkılmaz kötülerle, her meziyete kulp takarlar." (Cemil Meriç)
- "Öbür seferler arkasında Servet Bey vardı; bir kulpunu bulur, uzattırıverirdi mühletleri." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Uydurma sebep, bahane
-
[isim]
Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri
- NAİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tahtta hükümdar olmadığı zaman veya hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse
- "Kral naibi."
-
[isim]
Tahtta hükümdar olmadığı zaman veya hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse
- SLAP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Büyük yassı parça
-
[isim]
Büyük yassı parça
- AGOP
- ...
- ASAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir
- "Bu büyük ıstırap asabına uyuşukluk getirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sinir
- TUMP
- ...
- GARP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Batı, günindi
-
[isim]
Batı, günindi
- ACEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Acaba
- "Bakın çantasında acep nesi var / Bir çift kundurayla bir de fesi var." (Halk türküsü)
-
[zarf]
Acaba
- EKİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Takım
- "Aramızda ekipler kuracağız, maçlar yapacağız, oyunlar oynayacağız." (Çetin Altan)
-
İşçilerin oluşturduğu takım
- "Bir kısmı da hususi temizleme ekipleri marifetiyle imha edilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Takım
- ARAP
-
-
[isim]
Fotoğrafın negatifi
-
[isim]
Fotoğrafın negatifi
- ETAP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aşama
-
Adım
-
[isim]
Aşama
- TRİP
- ...
- GRİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
- AZAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç
- "Aydınlık olunca günlerin devamı bir azap gibi geliyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu şehrin, takdir fukaralarının orta malına dönüşmüş olmasından azap duyuyorum." (Aydın Boysan)
- "Bu düşünce ona epeyce azap verdi." (Ahmet Mithat)
-
İslam inanışına göre dünyada günah işlemiş olanlara ahirette verilecek ceza
- "Senin yüzünden bir hâl olursa azabını ömrün boyunca çekersin ağabey." (Haldun Taner)
-
[isim]
Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç
- TRAP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hendek, tuzak
-
Sahnede yerde bulunan kapak
-
[isim]
Hendek, tuzak