Oran ile başlayan kelimeler

Başında oran olan 22 kelime var. Oran ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde oran olan kelimeler listesine ya da sonu oran ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında oran bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

ORANLAYABİLMEK

13 Harfli Kelimeler

ORANLAYABİLME

12 Harfli Kelimeler

ORANTILANMAK, ORANTISIZLIK

11 Harfli Kelimeler

ORANTILAMAK, ORANTILANMA, ORANTILILIK

10 Harfli Kelimeler

ORANSIZLIK, ORANTILAMA

9 Harfli Kelimeler

ORANGUTAN, ORANLAMAK, ORANLILIK, ORANTISIZ

8 Harfli Kelimeler

ORANLAMA, ORANTILI

7 Harfli Kelimeler

ORANSIZ

6 Harfli Kelimeler

ORANCA, ORANLA, ORANLI, ORANTI

5 Harfli Kelimeler

ORANJ

4 Harfli Kelimeler

ORAN

A N O R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ONAR, ORAN

3 Harfli Kelimeler

NAR, ONA, ORA

2 Harfli Kelimeler

AN, AR, ON, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ORANLAYABİLMEK

...

ORANLAYABİLME

...

ORANTILANMAK

1. [nsz] Orantılı olarak düşünülmek

ORANTISIZLIK

1. [isim] Orantısız olma durumu

ORANTILAMAK

1. [-i] Orantılı olarak düşünmek veya değerlendirmek

ORANTILILIK

...

ORANTILANMA

1. [isim] Orantılanmak işi veya durumu

ORANSIZLIK

1. [isim] Oransız olma durumu, nispetsizlik

ORANTILAMA

1. [isim] Orantılamak işi veya durumu

ORANTISIZ

1. [sıfat] Orantısı olmayan

ORANLILIK

...

ORANLAMAK

1. [-i] Ölçmek, hesaplamak, hesap etmek
2. Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak hüküm vermek, tahmin etmek
3. Karşılaştırmak, kıyaslamak
4. [-i] Eşit tutmak

ORANGUTAN

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Sumatra ve Borneo'da yaşayan, insana benzeyen, yemişle beslenen bir cins büyük maymun (Pongo pygmaeus)

ORANTILI

1. [sıfat] Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
   • "Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır." (Haldun Taner)
2. Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir

ORANLAMA

1. [isim] Oranlamak işi, tahmin, kıyas

ORANSIZ

1. [sıfat] Kendinde oran bulunmayan, nispetsiz

ORANCA

1. [zarf] Oran bakımından, orana göre

ORANLA

1. [zarf] Herhangi bir şeye göre, herhangi bir şeyle kıyaslayarak, nispeten
   • "Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde." (Salâh Birsel)

ORANTI

1. [isim] Bir şeyi oluşturan parçaların kendi aralarında ve parçalarla bütün arasında bulunan uygunluk, oran, tenasüp
2. Birincinin ikinciye oranı, üçüncünün dördüncüye oranına eşit olan dört terim arasındaki bağıntı, orta

ORANLI

1. [sıfat] Kendinde oran bulunan, nispetli, mütenasip, mütevazin