Sonunda m olan 3 harfli 49 kelime var. M harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da başında m harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

RUM
...
TAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eksiksiz, kesintisiz
    • "Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." (Aka Gündüz)
  2. Bütün, tüm
  3. [zarf] Uygun olarak, tıpkı, aynı
    • "Tam istediğim gibi davrandın."
  4. [zarf] Sırasında, anında
    • "Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi." (Ömer Seyfettin)
  5. Gerçek, ehliyetli, yetkin, kusursuz
    • "Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü." (Orhan Seyfi Orhon)
  6. Amerikan doları

NOM

  1. [isim] Eski Mısır'da şehir devleti

ÇAM

  1. [isim] Çamgillerin örnek bitkisi olan, dört mevsim yeşil kalabilen, iğne yapraklı, yurdumuzda birçok türü yetişen bir orman ağacı (Pinus)
    • "Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ROM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla elde edilen alkollü sert içki

GÜM

  1. [isim] Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü
    • "Kapı güm diye kapandı."
    • "Göğsünün nasıl güm güm attığını fark eder, ne olur diye meraka düşmekten kendini alamazdı." (Necati Cumalı)
    • "Ama sözleri motor gürültüsünün içinde güme gitti." (Haldun Taner)

KUM

  1. [isim] Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
    • "Çocuklar kumdan bir fırın yaparak oynuyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
  3. Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler

ÇİM

  1. [isim] Buğdaygillerden, bahçelerin, yol kenarlarının ve parkların yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki (Lolium)
  2. Yeşilliği bol olan yer

ŞEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mum, balmumu
    • "Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı?" (Fuzulî)

OHM
...
SAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çölde esen rüzgâr, sam yeli

CİM

  1. [isim] Arap alfabesinin beşinci harfinin adı

DAM

  1. [isim] Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm
    • "Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Damdan düşer gibi birdenbire söyleyecek, açacak olursam itiraz eder." (Mahmut Yesari)
  2. Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi
    • "Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti." (Nabizade Nazım)
  3. Tutukevi
  4. Ahır
    • "At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı." (Halide Edip Adıvar)

BAM
...
ŞOM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Uğursuz

CAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim
    • "Neden soğuk değil bu su, diye hır çıkarıp camı çerçeveyi indiriyor." (Çetin Altan)
  2. [sıfat] Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça
    • "Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından." (Necati Cumalı)
  3. Pencere
    • "Camın önündeki masaların hemen arkasındaki yere oturup kalıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Kadeh, içki

SİM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gümüş
  2. Genellikle işlemelerde kullanılan, gümüş görünüşünde ve parlaklığında olan iplik vb
  3. [sıfat] Gümüş gibi parlayan

PİM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İç içe geçen veya birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta veya metal çivi
  2. Mobilyalardaki cam rafları taşımak için yan tablalara yerleştirilen kapsüllerin içine takılan silindirik, yassı ve L biçimli raf taşıma aleti

NİM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Yarı
    • "Nim resmî."

KİM

  1. [zamir] "Hangi kişi?" anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir soru sözü
    • "Bunu kim söyledi?"
    • "Kim sesini çıkarırsa karşısında beni bulur." (Halit Ziya Uşaklıgil)
    • "Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında / Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)
    • "Bambu ağacından takım kim, ben kim?" (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü