Sonunda lak olan 6 harfli 39 kelime var. LAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lak olan kelimeler listesine ya da başında lak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUŞLAK

  1. [isim] Av kuşları bol olan yer

ÇATLAK

  1. [sıfat] Çatlamış olan
    • "Çatlak bardak."
  2. Deli
  3. [isim] Ara, aralık
    • "İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar." (Halikarnas Balıkçısı)
  4. [isim] Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz
    • "Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu ." (Tarık Buğra)
  5. [isim] Çatlama

ÇIPLAK

  1. [sıfat] Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
    • "Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Saçsız (baş)
  3. Üzerinde yeşillik olmayan (arazi)
    • "Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı." (Halide Edip Adıvar)
  4. İçinde gerekli eşya bulunmayan
    • "Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. [isim] Soyunmuş durumda olan vücudun resmi, nü
  6. Yoksul (kimse)
    • "Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?" (Necati Cumalı)
  7. Yalın, süssüz
    • "Çıplak bir anlatım."
  8. Olduğu gibi, apaçık

ŞALLAK

  1. [sıfat] Çıplak
  2. Giyimine özen göstermeyen kimse

MASLAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürekli su akan boru
    • "İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Su yolu üzerinde bulunan su haznesi
  3. Büyük yalak

KIŞLAK

  1. [isim] Kışın barınılan yer
  2. Kışın orduların, göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer

LEYLAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)
  2. Bu ağacın koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun veya pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri
    • "Bahar yağmuru ancak mor salkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir." (Refik Halit Karay)

HOPLAK
...
LAKLAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
  2. Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

ZIRLAK

  1. [sıfat] Sürekli zırlayan

BOZLAK

  1. [isim] Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
  2. Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü
    • "Afşar bozlağı."

TAYLAK

  1. [isim] At veya deve yavrusu

MUTLAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Salt
    • "Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
  3. [zarf] Kesinlikle

ÇAYLAK

  1. [isim] Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
  2. [sıfat] Toy, deneyimsiz, acemi (kimse)

ASALAK

  1. Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
  2. [sıfat] Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli

CIRLAK

  1. [sıfat] Hoşa gitmeyen, çok belirgin renk
  2. [isim] Cırcır böceği

TELLAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek

ŞAPLAK

  1. [isim] "Şap" diye ses çıkaran tokat
    • "Rahmi'nin sırtına güya şaka olsun diye bir şaplak indirdikten sonra..." (Burhan Felek)

TUZLAK

  1. Otları tuzlu olan veya ot bitmeyen, çorak, verimsiz (yer)

CAVLAK

  1. [sıfat] Çıplak, tüysüz
    • "Arkasına fırlayan külahını ben elimle tutup cavlak kafasına geçirdim." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Ne olacak a canım, hepimiz de ya bir kaza neticesinde veyahut kazasız olarak cavlağı çekeceğiz." (Halikarnas Balıkçısı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü