Sonunda l olan 4 harfli 78 kelime var. L harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde l harfi olan kelimeler listesine ya da başında l harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UFUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıldızın batması
-
Ölme
-
[isim]
Yıldızın batması
- USUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kökler, asıllar
-
Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri
-
[isim]
Kökler, asıllar
- KRAL
-
-
[isim]
En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse
- "İngiliz kralı."
-
Herhangi bir alanda başkalarından üstün, başarılı olan kimse
- "Satranç kralı."
-
Çok başarılı ve zengin iş adamı
- "Şimdiki adı konserve kralı olan birisi ile tanıştım." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Üstün, çok iyi
- "Firuzağa'da şirin, kutu gibi, manzarası çok kral bir çatı katına taşındı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eğilimi olan
- "Şu kışlanın kapısına / Mail oldum yapısına" (H. Türküsü)
-
Eğik
-
Benzeyen, andıran
-
[sıfat]
Eğilimi olan
- ETİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu
- "Etil klorür."
-
[isim]
Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu
- ZAİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yok olan, ortadan kalkan, sürekli olmayan
-
[sıfat]
Yok olan, ortadan kalkan, sürekli olmayan
- İÇEL
- ...
- AKIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
- "Bu hikâye akıl almaz bir aptallıktan başka bir şey değildi." (Tarık Buğra)
- "O cinayeti işlemeden evvel gelip bize akıl mı danıştın?" (Peyami Safa)
- "Kadınların hâline akıl ermiyor vesselam." (Halide Edip Adıvar)
- "Yaşadığımız müddetçe bu muammaya akıl erdirmek bizim için pek kabil değildi." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Bellek
- "Hâlâ aklımda o tufan yağmuru." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Bir hastalık hâli olduğu anlaşılan bu ilk sersemlikten sonra yavaş yavaş aklı başına gelmektedir." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Aklı her şeye eriyor, eli her işe yatıyor." (Atilla İlhan)
- "İşin nereye varacağını aklına getirmez."
-
Öğüt, salık verilen yol
- "Bu aklı size kim verdi."
- "Çocuğun bu geç saatte evden izinsiz çıkıp gitmesini aklım almıyor."
-
Düşünce, kanı
- "Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve!" (Ahmet Kutsi Tecer)
-
[isim]
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
- NOEL
- ...
- ORAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ağızcıl
-
Sözlü
-
[zarf]
Ağız yoluyla
-
Söze dayanan
-
[sıfat]
Ağızcıl
- AYAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karı, eş
- "Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Karı, eş
- ISIL
-
-
[sıfat]
Isı ile, sıcaklıkla ilgili, termik
-
[sıfat]
Isı ile, sıcaklıkla ilgili, termik
- ÖNEL
-
-
[isim]
Bir işin tamamlanması için tanınan ek süre, mehil
-
İş sözleşmesine göre işçinin işten çıkarılmadan önce belirlenen süre
-
[isim]
Bir işin tamamlanması için tanınan ek süre, mehil
- ATEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek
-
[isim]
Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek
- ÖDÜL
-
-
[isim]
Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat
- "İki Nobel Edebiyat Ödülü Balkanlı yazarlara verildi." (Haldun Taner)
-
Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat
-
[isim]
Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat
- İDİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir
-
[isim]
Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir
- REEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Gerçek
-
[sıfat]
Gerçek
- VASL
- ...
- OĞUL
-
-
[isim]
Erkek evlat
- "Ertesi günü kardeşimin büyük oğlu geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bazı kelimelerin anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
- "Hinoğluhin."
-
Bir ana arıyla birlikte kovandan ayrılan, yeni yetişmiş arı topluluğu
- "Oğul arısı."
-
[ünlem]
Yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği bir seslenme sözü
- "Bu su onu da devirir oğul!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Erkek evlat
- AMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etken, etmen, sebep, faktör
- "Acaba bu cereyan ne gibi tarihî amillerin tesiriyle doğdu." (Fuat Köprülü)
-
[isim]
Etken, etmen, sebep, faktör