Sonunda k olan 7 harfli 1098 kelime var. K harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da başında k harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BELEMEK
-
-
[-i]
Çocuğu kundaklamak
-
Beşiğe yatırıp bağlamak
-
Bulamak, bulaştırmak
-
[-i]
Çocuğu kundaklamak
- EMLEMEK
-
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
- İBNELİK
-
-
[isim]
İbne olma durumu
-
İbne gibi davranma durumu
-
[isim]
İbne olma durumu
- İKİRCİK
-
-
[isim]
İşkil, şüphe, kuruntu
-
Kararsızlık, tereddüt
-
[isim]
İşkil, şüphe, kuruntu
- KINACIK
-
-
[isim]
Buğday pası mantarının, tahıl bitkilerinin sap ve yapraklarında oluşturduğu pas rengindeki hastalık
-
[isim]
Buğday pası mantarının, tahıl bitkilerinin sap ve yapraklarında oluşturduğu pas rengindeki hastalık
- ACIKMAK
-
-
[nsz]
Yemek yeme gereksinimi duymak
-
[nsz]
Yemek yeme gereksinimi duymak
- AYAKÇAK
-
-
[isim]
Merdiven, merdiven basamağı
-
Dokuma tezgâhı ayaklığı
-
Çocukların, cambazların ayaklarına takıp yürüdükleri çifte sırık
-
[isim]
Merdiven, merdiven basamağı
- BANİLİK
- ...
- BİLEMEK
-
-
[-i]
Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
-
Güçlendirmek, etkisini artırmak
-
[-i]
Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
- DERSLİK
-
-
[isim]
Sınıf, dershane
-
[sıfat]
Ders saati süresine uygun
- "Anlatılacak bir derslik konu kaldı."
-
[isim]
Sınıf, dershane
- EĞİTMEK
-
-
[-i]
Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek
- "Çocukları eğitmek."
-
Hayvanı istenilen davranışları yapabilecek biçimde yetiştirmek
-
[-i]
Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek
- LUTİLİK
-
-
[isim]
Oğlancılık
-
[isim]
Oğlancılık
- PLASTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Isı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılan madde
-
[sıfat]
Bu maddeden yapılan
-
[isim]
Isı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılan madde
- AMİRLİK
-
-
[isim]
Amir olma durumu
- "Sesinde hayat için didinenlerin amirliği vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Amir olma durumu
- BİTİŞİK
-
-
[sıfat]
Birbirine dokunacak kadar yakınlaşmış veya yan yana olan
- "Mutfaktan bir yuvarlak gümüş tepsi içinde, cezveyi, fincanları, bitişik şeker ve kahve hokkasını getirdi." (Atilla İlhan)
-
Yandaki
- "Bitişik odada yatan hasta bakıcı gürültüden uyanarak yanımıza geldi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yandaki ev, komşu
-
[sıfat]
Birbirine dokunacak kadar yakınlaşmış veya yan yana olan
- BÜZÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
-
Kırışık
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
- DAĞINIK
-
-
[sıfat]
Geniş bir alana yayılmış olan
-
Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız
-
Düzeni bozuk, düzensiz, karışık
- "Kadın yatağın içinde saçları dağınık, dimdik oturuyordu." (Peyami Safa)
-
Hoş görünmeyen, uyumsuz
- "Bağırarak konuşmaktan hoşlanmaz, dağınık kıyafetle, kocasına bile görünmez bir kadın." (Memduh Şevket Esendal)
-
Düşüncelerini toparlayamayan
- "Şu anda kafam çok dağınık."
-
[sıfat]
Geniş bir alana yayılmış olan
- İLENMEK
-
-
[-e]
Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek
-
[-e]
Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek
- KASECİK
- ...
- OCAKLIK
-
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk
-
Ateş yakılan yer, ocak
- "Gözlerini oğuşturarak kahveye girmiş, ocaklığa doğru yürüyordu." (Rıfat Ilgaz)
-
Bir yapının temelini veya çatısını oluşturan büyük kereste, temel direği
-
Mutfak
-
Baca
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk