Sonunda el olan 5 harfli 69 kelime var. EL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde el olan kelimeler listesine ya da başında el olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖBEL

  1. [isim] Kimsesiz, başıboş çocuk
  2. Yaramaz çocuk
  3. Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler

RİMEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara
    • "Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi." (Peyami Safa)

GÜZEL

  1. [sıfat] Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı
    • "Güzel kız. Güzel çiçek."
    • "Yalının en güzel odası bizimdi."
    • "Güzel ne güzel olmuşsun / Görülmeyi görülmeyi." (Karacaoğlan)
    • "Yüzüne bakmazmış o güzelim ağır eşyanın." (Peyami Safa)
  2. İyi, hoş
    • "Güzel şey canım, milletvekili olmak!" (Çetin Altan)
  3. Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran
    • "Güzel bir fırsat."
  4. Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran
    • "Güzel duygular. Güzel hareketler."
  5. Görgü kurallarına uygun olan
  6. Sakin, hoş (hava)
    • "Güzel bir gece."
  7. Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı
    • "Güzel vaatler."
  8. Pek iyi, doğru
    • "Güzel güzel amma!"
  9. [isim] Güzel kız veya kadın
  10. [isim] Güzellik kraliçesi
  11. [zarf] Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde
    • "Güzel konuştu."

MESEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Örnek alınacak söz
    • "Büyük annemin sık sık kullandığı bir mesel belleğimde beliriyor." (Haldun Taner)
  2. Atasözü
  3. Eğitici hikâye veya masal

MİÇEL

  1. [isim] Selüloz moleküllerinin en küçük parçası

MOTEL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Motorlu taşıtlarla yolculuk edenlerin barınmalarını, arabalarını park etmelerini ve başka gereksinimlerini karşılamak için işlek kara yolları üzerinde yapılmış otel

TÜREL

  1. [sıfat] Türe ile ilgili olan, hukuki

SÖZEL

  1. [sıfat] Sözle ilgili, söze dayanan
  2. Sosyal konuları kapsayan (sınav)

TÖREL

  1. [sıfat] Töreye uygun olan
    • "Eski Boğaziçi'nde törel bir yaşama belirmiş, sürmüş, artık sona ermiş." (Selim İleri)
  2. Töre ile ilgili

REMEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aruz ölçülerinden biri
  2. Klasik Türk müziğinde bir usul

ÖZNEL

  1. [sıfat] Özneye ilişkin olan, öznede oluşan, nesnelerin gerçeğine değil, bireyin düşünce ve duygularına dayanan, enfüsi, subjektif, nesnel karşıtı
    • "Bence bunu düşünelim ve ortaya çıkacak öznel davranışımızı içtenlikle dile getirelim." (Melih Cevdet Anday)

REÇEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
    • "Onlar kahve, süt hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ÖNCEL

  1. [isim] Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, ardıl karşıtı
  2. Önceden yaşamış olanlar
  3. Sonucun çıkarıldığı önerme veya önermeler

ENGEL

  1. [isim] Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap
    • "Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir formül aradık ve bulduk." (Haldun Taner)
    • "Yabancı gitmek isteyince ikisi birden engel oldular." (Nezihe Araz)
  2. Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  3. Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  4. Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
  5. Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

ÖZSEL

  1. [sıfat] Öz ile ilgili

HEZEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şaka, alay, mizah
  2. Bir şiiri veya şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme

PANEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dinleyiciler önünde, seçilmiş bir konuşmacı grubunun bir konuyu tartışmak amacıyla düzenlediği toplantı, açık oturum
  2. Yerleştirileceği yüzeyin bir bölümüne uyan, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde düzgün parça

GENEL

  1. [sıfat] Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi
    • "Genel seçim. Genel tarih."
  2. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan
    • "Genel bir sıralama yapmak gerekirse denebilir ki dünyada en iyisi mutlu, dengeli bir evliliktir." (Haldun Taner)
  3. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan
    • "Genel başkan. Genel müdür."
  4. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)
    • "Genel kitaplık."
  5. Bir genelleme sonucunda elde edilen
    • "Genel düşünce."

HALEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozma, bozukluk
    • "İsterdim ki saçlarının rengine, dişlerinin parıltısına ve gözlerinin güzelliğine halel gelmemiş olsun." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Son nefesine kadar devlet adamı saygınlığına halel getirmeyen böyle bir metanet örneği olmuştu." (Haldun Taner)
    • "Yeni mahalleler ayrı yerlerde şehrin tarihî kıymetine halel vermemek üzere inşa olunmaktadır." (Falih Rıfkı Atay)

KEVEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kuzu veya koyun postundan yapılmış kürk

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü