Sonunda eke olan 19 kelime var. EKE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde eke olan kelimeler listesine ya da başında eke olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

BOYNUZLUTEKE

10 Harfli Kelimeler

MÜSTEMLEKE

8 Harfli Kelimeler

MÜTAREKE

7 Harfli Kelimeler

FEZLEKE

6 Harfli Kelimeler

DEREKE, HAREKE, MELEKE, ŞEBEKE, TELEKE, TENEKE, TEREKE

5 Harfli Kelimeler

ÖREKE

4 Harfli Kelimeler

FEKE, KEKE, LEKE, MEKE, TEKE, YEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE


Kelime bulma makinesi

E E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

EKE

2 Harfli Kelimeler

EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BOYNUZLUTEKE

  1. [isim] Kın kanatlılardan, kurtçuğu meşe ağaçlarında yaşayan bir böcek (Carambyx)

MÜSTEMLEKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sömürge
    • "Liberalizm, müstemlekelerde tatbik edilmiş bir sistemdir." (Atatürk)

MÜTAREKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ateşkes

FEZLEKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Özet, hülasa
  2. Bir kararın kısaca yazılması

ŞEBEKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
  2. Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı
  3. Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü
    • "Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler." (Reşat Enis)

HAREKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret

TEREKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Miras
    • "Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder." (Burhan Felek)

TENEKE

  1. [isim] Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac
  2. Bu sacdan yapılmış
    • "Teneke maşrapa. Teneke faraş."
  3. Bu sacdan yapılan, yaklaşık yirmi litre hacmindeki kap
  4. [sıfat] Bu kabın aldığı miktarda olan
    • "Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti." (Reşat Nuri Güntekin)

MELEKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık
    • "Tahmin yapmaya yapmaya ya bu melekem büsbütün körleşirse..." (Haldun Taner)
  2. Yeti
  3. Yelken makarası

TELEKE

  1. [isim] Uzun ve sert kanat telekleri

DEREKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aşağı derece
    • "... ben Bayraktar Paşazade Haluk Bey'in kızı, evime pansiyoner alacak derekeye düşeyim." (Atilla İlhan)

ÖREKE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek

YEKE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol

MEKE

  1. [isim] Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
  2. Alt çene
  3. Çocukların oyun oynadıkları küçük ve yassı taş
  4. Sönmüş yanardağ
  5. Mısır ve tanesi
  6. Mısır unundan yapılan ekmek

FEKE
...
TEKE

  1. [isim] Erkek keçi
    • "Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Bir karides türü
  3. Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir deve türü

LEKE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kirliliği gösteren iz
    • "Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Çocuk giysisini leke etmiş."
    • "Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
    • "Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı." (Ömer Seyfettin)
  3. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
  4. Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
    • "Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu." (Halide Edip Adıvar)
  5. Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm

KEKE

  1. [sıfat] Kekeme

EKE

  1. [sıfat] Büyük, yetişkin, yaşlı, kart
  2. [isim] Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü