Sonunda e olan 4 harfli 295 kelime var. E harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da başında e harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Leş
  2. [sıfat] İğrenç
    • "Sonunda öldü, bu cife dünyadan kurtuldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

HANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ev, konut
  2. Ev halkı
    • "Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu ama hanesi kalabalıktı." (Necati Cumalı)
  3. Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz
    • "Dama tahtasında altmış dört hane vardır."
  4. Basamak
  5. Klasik Türk müziğinde, peşrev vb. saz parçalarının bölümlerinden her biri
  6. Birleşik kelimelerde "bina, yapı, yer, makam" anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer alan bir söz
    • "Balıkhane, yazıhane."

KENE

  1. [isim] Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga

PÜRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sebzeyi, eti ezerek veya süzgeçten geçirerek elde edilen ezme
    • "Patates püresi. Kestane püresi."

LALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
  2. Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
  3. Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka

EZME

  1. [isim] Ezmek işi
  2. Sebze veya yemiş ezilerek yapılan yiyecek
    • "Sıkınca içinden vıcık vıcık balık ezmeleri, kaz ciğerleri çıkan tüpler..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi

GÜVE

  1. [isim] Kurtçuğu deri, yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella)

LÜLE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bükülmüş, dürülmüş şey
    • "Bir lüle kaymak."
  2. Tütün çubuğu, pipo, nargile vb.nin ucuna takılan, tütün konulan yuva
    • "Duman ocak gibi çıkmakta çünkü her lüleden." (Mehmet Akif Ersoy)
  3. Su akan musluksuz boru
    • "Lüleden akan su bollaşmıştı." (Abbas Sayar )

SURE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri
    • "İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)

TANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Herhangi bir sayıda olan, adet
  2. Bazı bitkilerin tohumu
    • "Bu küllerin içinde, kavrulmuş buğday taneleri ... görüyorum." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Çekirdekli küçük meyve
    • "Üzüm tanesi. Nar tanesi."

İVME

  1. [isim] İvmek işi
  2. Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı
    • "Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir."

PARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Parça, kısım
  2. Tane, adet
    • "Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)

EŞME

  1. [isim] Eşmek işi
  2. Kaynak, pınar

GÜME

  1. [isim] Avcı kulübesi
  2. Bostanda yapılan bekçi kulübesi

LİME

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Parça

ESRE

  1. [isim] Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre

İLME

  1. [isim] İlmek (II) işi

DERE

  1. [isim] Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu
  2. Bu akarsuyun yatağı
  3. İki dağ arasındaki uzun çukur
  4. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol

VOLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Havadan gelen topa, futbolda sıçrayarak ayağın üstüyle, teniste raket ile vurma
    • "Nefis bir vole Hacettepe kalecisinin ellerinde sönüyor." (Haldun Taner)

APSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çıban

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü