Başında derin olan 22 kelime var. Derin ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde derin olan kelimeler listesine ya da sonu derin ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında derin bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DERİNLEŞEBİLMEK, DERİNLEŞİVERMEK, DERİNLEŞTİRİLME
DERİNLEŞEBİLME, DERİNLEŞİVERME, DERİNLEŞTİRMEK
DERİNLEMESİNE, DERİNLEŞTİRME, DERİNLİKÖLÇER
DERİNLEŞMEK, DERİNLETMEK, DERİNLİĞİNE, DERİNLİKSİZ
DERİNLEŞME, DERİNLETME, DERİNLİKLİ
DERİNKUYU
DERİNDEN, DERİNLİK
DERİNCE, DERİNTİ
DERİN
D E N R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
DERİN, DİREN
4 Harfli Kelimeler
DENİ, DERİ, DİNE, DREN, ENİR, ERİN
3 Harfli Kelimeler
DİN, EDİ, İDE, REN
2 Harfli Kelimeler
DE, EN, ER, İD, İN, NE, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DERİNLEŞİVERMEK
-
-
[nsz]
Çabucak veya ansızın derinleşmek
-
[nsz]
Çabucak veya ansızın derinleşmek
- DERİNLEŞTİRİLME
-
-
[isim]
Derinleştirilmek işi
-
[isim]
Derinleştirilmek işi
- DERİNLEŞEBİLMEK
-
-
[nsz]
Derinleşme imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Derinleşme imkânı veya olasılığı bulunmak
- DERİNLEŞTİRMEK
-
-
[-i]
Derin duruma getirmek
-
Ayrıntılarına kadar incelemek, derinliğine incelemek
- "Geliniz, sözlerinizi biraz derinleştirelim." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[-i]
Derin duruma getirmek
- DERİNLEŞEBİLME
-
-
[isim]
Derinleşebilmek işi
-
[isim]
Derinleşebilmek işi
- DERİNLEŞİVERME
-
-
[isim]
Derinleşivermek işi
-
[isim]
Derinleşivermek işi
- DERİNLİKÖLÇER
-
-
[isim]
Okyanusun derinliğini ölçmeye yarayan alet, batimetre
-
[isim]
Okyanusun derinliğini ölçmeye yarayan alet, batimetre
- DERİNLEMESİNE
-
-
[zarf]
Çok ayrıntılı olarak
-
[zarf]
Çok ayrıntılı olarak
- DERİNLEŞTİRME
-
-
[isim]
Derinleştirmek durumu, tamik
-
[isim]
Derinleştirmek durumu, tamik
- DERİNLETMEK
-
-
[-i]
Derin duruma getirmek
-
[-i]
Derin duruma getirmek
- DERİNLİKSİZ
-
-
[sıfat]
Derinliği olmayan
- "Yazar, asıl romana girinceye kadar yığınla derinliksiz bilgi aktarıyor." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Derinliği olmayan
- DERİNLEŞMEK
-
-
[nsz]
Derin duruma gelmek
- "Akşamları derinleşen duygularım vakarlı ve içli lisanıyla konuşmaya başlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Ses kaynağı uzaklaşarak az duyulur duruma gelmek
- "Şimdi uzaklaşan yörük hayvanlarının derinleşen çıngırak seslerini işitiyor." (Ömer Seyfettin)
-
Bir konuda köklü, sağlam bilgi edinmek, bilgisini genişletmek
-
[nsz]
Derin duruma gelmek
- DERİNLİĞİNE
-
-
[zarf]
Derin olarak, derinlemesine
-
[zarf]
Derin olarak, derinlemesine
- DERİNLİKLİ
-
-
[sıfat]
Derinliği olan
-
[sıfat]
Derinliği olan
- DERİNLETME
-
-
[isim]
Derinletmek işi
-
[isim]
Derinletmek işi
- DERİNLEŞME
-
-
[isim]
Derinleşmek durumu
-
[isim]
Derinleşmek durumu
- DERİNKUYU
- ...
- DERİNLİK
-
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
-
Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
-
Bulunulan yere göre uzakta olan yer
- "Ormanın derinliklerinden bir ses geldi."
-
Özüne inerek ayrıntılı bir biçimde kavrama
- "Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım." (Selim İleri)
-
Varlığın içi, özü
- "Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Varlığı ortaya çıkarılamamış, kanıtlanamamış şey
- "Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler..."
-
Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
- "Beş, altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş." (Aka Gündüz)
-
Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
-
[isim]
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
- DERİNDEN
-
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
-
Pek belli olmayan uzak bir yerden
- "Derinden sesler geliyor."
-
İçten
-
[zarf]
En ince ayrıntısına kadar, etraflıca
- DERİNTİ
-
-
[isim]
Toplantı
-
Gelişigüzel toplanmış eşya
-
İnsan kalabalığı, güruh
-
[isim]
Toplantı