Başında bu olan 6 harfli 52 kelime var. Bu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bu olan kelimeler listesine ya da sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUHRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bunalım, bunluk, kriz
- "Üç gecedir gelmiyor, o kadar buhran içindeyim ki." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bunalım, bunluk, kriz
- BURALI
-
-
[isim]
Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse
- "Siz buralıya benzemiyorsunuz." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse
- BUĞDAY
-
-
[isim]
Buğdaygillerin örnek bitkisi (Triticum)
-
Bu bitkinin başaktan ayrılıp öğütülmesiyle elde edilen tanesi
-
[isim]
Buğdaygillerin örnek bitkisi (Triticum)
- BUNLAR
-
-
[zamir]
Bu zamirinin çokluk biçimi
- "Bunlar, diyorum, bu saydığım şeyler nedir?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[zamir]
Bu zamirinin çokluk biçimi
- BUKRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saraçların kullandığı yün kırpıntısı
-
[isim]
Saraçların kullandığı yün kırpıntısı
- BULAMA
-
-
[isim]
Bulamak işi
-
Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılan koyu pekmez
- "Atlar, arabalar, dalkavuklar arasında geçen debdebelerle şimdiki kırk paralık bulama, altmış paralık peynir müşterilerine meram anlatmak arasında ne büyük tezat vardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bulamak işi
- BUDAMA
-
-
[isim]
Budamak işi
-
[isim]
Budamak işi
- BUZSUZ
- ...
- BUZAĞI
-
-
[isim]
Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
- "Her tarafta buzağılar, köpekler ve tavuklar dolaşıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu
- BURMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek
- "Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İğdiş etmek
-
Ağza kekre tat vermek
- "Bu ayva ağzımı burdu."
-
Mide, bağırsak sancımak
-
Üzmek, sıkıntı vermek
- "Hikâyenin burası kalbimi burdu." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek
- BULAŞI
- ...
- BUMBUZ
-
-
[sıfat]
Çok soğuk
-
[sıfat]
Çok soğuk
- BUDALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık
- "Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ahmak, bön
- "Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeye aşırı düşkün
- "Kibarlık budalası."
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık
- BUKLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bükülmüş iplik
-
[sıfat]
Bu iplikten dokunmuş (giyecek)
-
[isim]
Bükülmüş iplik
- BURNAZ
-
-
[sıfat]
İri ve uzun burunlu
-
[sıfat]
İri ve uzun burunlu
- BULVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehir içinde ağaçlı, geniş cadde
- "İki tarafı ağaçlık bir geniş bulvardan geçiyor, mütemadiyen gidiyorduk." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Şehir içinde ağaçlı, geniş cadde
- BUNMAK
-
-
[nsz]
Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek
-
[nsz]
Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek
- BUZUKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
-
[isim]
Bağlamaya benzer, bozuk düzen çalınan bir Yunan çalgısı
- BUNGUN
-
-
[sıfat]
Sıkıntılı
-
[sıfat]
Sıkıntılı
- BURGAÇ
-
-
[isim]
Girdap
- "Güldükçe esmer yanağında açılan gamze, bir burgaç gibi." (Çetin Altan)
-
[isim]
Girdap