Sonunda açmak olan 3 kelime var. AÇMAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde açmak olan kelimeler listesine ya da başında açmak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

6 Harfli Kelimeler

KAÇMAK, SAÇMAK

5 Harfli Kelimeler

AÇMAK


Kelime bulma makinesi

A A K M Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

AÇMAK, ÇAKMA, KAÇMA, MAÇKA

4 Harfli Kelimeler

AÇMA, AKAÇ, AKÇA, AKMA, AMAÇ, KAÇA, KAMA, MAÇA

3 Harfli Kelimeler

AKA, AMA, ÇAK, ÇAM, KAÇ, KAM, MAÇ

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AK, AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAÇMAK

  1. [-i] Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek
    • "Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Işık ve ısı yaymak
    • "Büyümüş gözler örste dövülen kızgın demir gibi kıvılcımlar saçtı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Belli bir görüşü, düşünceyi yaymak

KAÇMAK

  1. [-e] Hızla koşup bir yere saklanmak
    • "Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali'ye acıyordu." (Yahya Kemal)
  2. [nsz] Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek
    • "Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. [-den] Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak
    • "Alacaklıdan kaçmak."
  4. [-den] Kaçınmak
    • "Ben zahmetten kaçmam."
  5. [-den] Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak
    • "Kazandan islim kaçıyor."
  6. [nsz] İpi kopmak
    • "Çorabım kaçtı."
  7. [-e] Girmek
    • "Kulağına su kaçmış."
  8. Bir yana doğru kaymak
    • "Odanın halısı biraz sağa kaçmış."
  9. [nsz] Görünmeden gitmek, savuşmak, sıvışmak
    • "Belki sirayet eder diye korkacaklar ve kaçacaklar." (Burhan Felek)
  10. [nsz] Hızlı koşmak
    • "Biletlerini memurun elinden kaptı, kaçar gibi gişeden uzaklaştı." (Necati Cumalı)
  11. [nsz] Yok olmak
    • "Rahatı kaçmak."
    • "Neşesi kaçmak."
  12. Yaklaşmak, benzemek, andırmak
    • "Bu mavi yeşile kaçıyor."
  13. Kaçgöçe uymak
    • "Gelin bir evde kayınbabasından kaçar, güveyi, baldızının yüzünü tanımazdı." (Refik Halit Karay)
  14. [-den] Kız veya kadın yasalara ve aile isteklerine karşı gelerek evlenmek için evinden ayrılmak
  15. [-i] Rengi ağarmak, uçmak
  16. [-den] Yarışçı diğerlerinden hızla ayrılıp arayı açmak
  17. Futbol ve basketbolda engelleyen adamdan kurtulmak veya pas alabilmek için boş alana koşmak

AÇMAK

  1. [-i] Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
    • "Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Babam açtı ağzını, yumdu gözünü ... öyle şeyler söyledi ki ben burada mümkün değil tekrarlayamam." (Ömer Seyfettin)
  2. Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak
    • "Örtüyü açmaya mecburum." (Refik Halit Karay)
  3. Engeli kaldırmak
    • "Karla kapanan yolu açmak."
  4. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak
    • "Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak
  6. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak
    • "Tıkanmış boruyu açmak."
  7. Çevresini genişletmek
    • "Anıtın çevresini açmak."
  8. Birbirinden uzaklaştırmak
    • "Kollarını açtı."
  9. Yarmak
    • "Çıbanı açmak."
  10. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak
    • "Yumağı açmak."
  11. Bir toplantıyı başlatmak
  12. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek
    • "Bu heykeli açmak için bir seneden beri münasip bir fırsat kollanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  13. Bir aygıtı, bir düzeneği çalışır duruma getirmek
    • "Radyoyu açmak."
    • "Elektriği açmak."
  14. Alışverişi başlatmak
    • "Bakan, tütün piyasasını açtı."
  15. Rengin koyuluğunu azaltmak
    • "Bu boyayı biraz daha açmalı."
  16. Yakışmak, güzel göstermek
    • "Bu renk odayı açtı."
  17. Ferahlık vermek
  18. Beğenmek
    • "Burası beni açmadı, başka yere gidelim."
  19. Bir konu ile ilgili konuşmak
  20. [-i] Avunmak veya danışmak için söylemek, içini dökmek
    • "Size derdimi açmaya geldim." (Falih Rıfkı Atay)
  21. [nsz] Yapmak, düzenlemek
    • "Sınav açmak."
  22. [nsz] Ayırmak, tahsis etmek
    • "Senin için üst katta bir oda açtık."
  23. Görünür duruma getirmek
    • "Kollarını, göğsünü açmış."
  24. [nsz] Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak
  25. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak
  26. [nsz] Geçit vermek
    • "Evin arka tarafına geçmek için kapı açtık."
  27. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek
    • "Öğretmen sürekli konuşuyor, öğrenciyi açmak istiyordu."
  28. Savaşla almak, fethetmek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü