Sonunda az olan 7 harfli 21 kelime var. AZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde az olan kelimeler listesine ya da başında az olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HİLEBAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hileci
-
[sıfat]
Hileci
- AKIŞMAZ
-
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
- İTTİHAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayma, tutma
- "Sözünüzü senet ittihaz ediyorum."
-
Alma
- "Tedbir ittihaz etmek."
-
[isim]
Sayma, tutma
- UTANMAZ
-
-
[sıfat]
Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız
-
[sıfat]
Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız
- İMTİYAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık
- "Hiçbir kişiye, aileye imtiyaz tanınamaz." (Anayasa)
-
Fabrika kurmak, maden işletmek vb. için bir kişi veya kuruluşa devlet tarafından verilen özel izin
-
Gedik
-
[isim]
Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık
- İNKIBAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplanma, büzülme
-
Sıkıntı, keder
-
Kabız
-
[isim]
Toplanma, büzülme
- BİYOGAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gübre gazı
-
[isim]
Gübre gazı
- TURKUAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yeşile çalan mavi renkte değerli bir taş, firuze
-
Bu taşın rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Yeşile çalan mavi renkte değerli bir taş, firuze
- OYUNBAZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Oynamayı seven
-
Düzenci, hileci
- "O zavallı Çolak'ın nasıl bir oyunbaz olduğunu şimdi biliyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Oynamayı seven
- YARAMAZ
-
-
[sıfat]
Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan
-
Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı
- "Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çapkın
-
[sıfat]
Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan
- İHTİZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Titreşme, titreşim
-
Titreşim
-
[isim]
Titreşme, titreşim
- DİYABAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Feldspatlardan bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş yeşil renkli bir kütle
-
[isim]
Feldspatlardan bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş yeşil renkli bir kütle
- İHTİRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekinme, sakınma
-
Çekince
-
[isim]
Çekinme, sakınma
- TANIMAZ
-
-
[sıfat]
Tanımayan
-
[sıfat]
Tanımayan
- AŞINMAZ
-
-
[sıfat]
Kolaylıkla yıpranmayan, aşınmayan
-
[sıfat]
Kolaylıkla yıpranmayan, aşınmayan
- İNKIRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- "Taksim, hicret ve inkırazla harp arasında bırakıldık." (Falih Rıfkı Atay)
- "O zaman da bozgun ve inkıraz geldi, çattı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- İŞVEBAZ
- ...
- ARDUVAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kayağan taş
-
[isim]
Kayağan taş
- ATEŞBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ateşle hüner gösteren oyuncu
-
Osmanlılarda şenlikler için donanma fişeklerini hazırlayan kimse
-
[isim]
Ateşle hüner gösteren oyuncu
- ÇENEBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli (kimse)
- "Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli (kimse)