Sonunda anık olan 13 kelime var. ANIK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde anık olan kelimeler listesine ya da başında anık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

10 Harfli Kelimeler

BUSBULANIK

9 Harfli Kelimeler

KARAYANIK

8 Harfli Kelimeler

TOPLANIK

7 Harfli Kelimeler

BULANIK, DOLANIK, KAPANIK, TIKANIK

6 Harfli Kelimeler

UYANIK

5 Harfli Kelimeler

KANIK, SANIK, TANIK, YANIK

4 Harfli Kelimeler

ANIK


Kelime bulma makinesi

A I K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

AKIN, ANIK, KANI, KINA

3 Harfli Kelimeler

AKI, ANI, KAN, KIN

2 Harfli Kelimeler

AK, AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BUSBULANIK

  1. [sıfat] Çok bulanık
    • "Gözleri busbulanık, rengi, kapaklar şiş şiş." (Mehmet Akif Ersoy)

KARAYANIK

  1. [isim] Şarbon

TOPLANIK

  1. [sıfat] Toplantı durumunda bulunan

BULANIK

  1. [sıfat] Bulanmış olan, duru olmayan
    • "Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bulutlu, kapalı (hava)
  3. Açık seçik görünmeyen, net olmayan
    • "Bulanık görüntü."
  4. Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
    • "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu." (Peyami Safa)
  5. Niteliği tam anlaşılmayan
    • "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TIKANIK

  1. [sıfat] Tıkanmış olan
    • "Her adımın bir merdiven basamağındaki boğuk ve tıkanık gürültüsü kulağında sonu gelmeyen bir akisle uzuyordu." (Peyami Safa)

KAPANIK

  1. [sıfat] Kapanmış
  2. Sisli, bulutlu
    • "Bütün varlığı bu kapanık havada tıpkı bahçenin son gülleri gibiydi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  3. İç karartıcı, ruh sıkıcı
    • "Yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmişti." (Halide Edip Adıvar)
  4. Kaçınık

DOLANIK
...
UYANIK

  1. [sıfat] Uyumamış, bidar
    • "Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu." (Atilla İlhan)
  2. Uykudan uyanmış
  3. Açıkgöz, kurnaz, cingöz
    • "Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı." (Haldun Taner)
  4. Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
  5. Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
    • "Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz." (Salâh Birsel)

SANIK

  1. [sıfat] Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş (kimse), maznun

YANIK

  1. [sıfat] Yanmış olan
    • "Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu." (Reşat Enis)
  2. Rengi koyulaşmış
    • "Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk
    • "Yanık bir çocuk."
  4. Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan
  5. [isim] Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz
    • "Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli."
  6. Bıkkın, üzüntülü, dertli
  7. Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
    • "Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde." (Cahit Sıtkı Tarancı)

KANIK

  1. [sıfat] Kanaatkâr
  2. Tokgözlü

TANIK

  1. [isim] Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit
    • "Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı." (Tarık Buğra)
  2. Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit

ANIK

  1. [sıfat] Hazır

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü