Başında a olan 8 harfli 592 kelime var. A harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde a harfi olan kelimeler listesine ya da sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında a bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKZAMBAK
-
-
[isim]
Zambakgillerden, süs bitkisi olarak yetiştirilen, çiçeği diş ve yüz şişlerinin tedavisinde kullanılan bir bitki (Lilium candidum)
-
[isim]
Zambakgillerden, süs bitkisi olarak yetiştirilen, çiçeği diş ve yüz şişlerinin tedavisinde kullanılan bir bitki (Lilium candidum)
- ADDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Saymak
- "Üftade artık meseleyi kapanmış addediyor." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Saymak
- ALDATMAK
-
-
[-i]
Beklenmedik bir davranışla yanıltmak
- "Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır." (Peyami Safa)
-
Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak
- "Üç defadır bu yezit beni aldatıyor." (Burhan Felek)
-
Birine verilen sözü tutmamak
- "Arkadaş bizi aldattı, toplantıya gelmedi."
-
Yalan söylemek
-
Bir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek
- "Dekor, tarihî esvap gözleri aldatıyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek
-
Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek
-
Oyalamak, avutmak
-
[-i]
Beklenmedik bir davranışla yanıltmak
- ALLANMAK
-
-
[nsz]
Allama işi yapılmak
- "Allanıp pullanıp ne gezersin!"
-
[nsz]
Allama işi yapılmak
- ALTINDAĞ
- ...
- AFİYETLE
-
-
ağız tadıyla, keyifle
- "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
- "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
ağız tadıyla, keyifle
- AKITILIŞ
- ...
- AKROBASİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cambazlık
-
[isim]
Cambazlık
- ALEYHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karşı olan, karşıtçı
-
[sıfat]
Karşı olan, karşıtçı
- ANGUTLUK
-
-
[isim]
Ahmaklık, bönlük
-
[isim]
Ahmaklık, bönlük
- ASİLEŞME
-
-
[isim]
Asileşmek işi
-
[isim]
Asileşmek işi
- AYDINLIK
-
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- "Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk
-
[sıfat]
Işık alan
- "Aydınlık bir oda."
-
[sıfat]
Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh
- "Aydınlık bir söz."
-
[sıfat]
Kötülükten uzak, temiz, saf
- "Aydınlık bir yüz."
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- ALAGEYİK
-
-
[isim]
Geyikgillerden, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan, postu benekli, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen bir cins geyik, sığın (Dama dama)
-
[isim]
Geyikgillerden, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan, postu benekli, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen bir cins geyik, sığın (Dama dama)
- ALMANLIK
- ...
- ALDIRMAK
-
-
[nsz]
Alma işini yaptırmak
- "Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Getirtmek
- "Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı." (Cahit Uçuk)
-
Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak
- "Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak."
-
[-e]
Önem vermek, değer vermek
- "Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." (Nezihe Araz)
-
[-den]
Elindekini başkasına kaptırmak
- "Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet." (Emrah)
-
[-i]
Sığdırmak
- "Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız."
-
[nsz]
Alma işini yaptırmak
- ATLAMBAÇ
-
-
[isim]
Çocukların atlama oyunu
-
[isim]
Çocukların atlama oyunu
- AVADANCI
-
-
[isim]
Osmanlı sarayında bir sınıf hademe
-
[isim]
Osmanlı sarayında bir sınıf hademe
- ANAFORLU
-
-
[sıfat]
Akıntılı, cereyanlı
-
[sıfat]
Akıntılı, cereyanlı
- ARACISIZ
- ...
- ASIVERME
-
-
[isim]
Asıvermek işi
-
[isim]
Asıvermek işi